SERBEST FİKİR MODU

Merhabalar sevgili okurlar..

Bugün sizlerle, strateji, siyasi ve askeri analiz yorumlarımı paylaşmayacağım.

Ülkemiz gündemi ve en sıcak konusunu teşkil eden yerel seçimlere yönelik olarak, sıradan bir vatandaş olarak kendi gözlem ve analizlerimi paylaşacağım.

Malum, dört yılda bir yerel seçimler, beş yılda bir ise genel seçimler anayasa gereği yapılmaktadır.

Seçmenler, yani bizler sandığa kadar giderek, ya da gitmeyerek özgür irade ve vicdan muhasebesi ve zihin muhasebesi ile oylarımızı kullanmakta ve yöneticilerimizi belirgin kılmaktayız.

Sandığa gitmeyen seçmende aslında kendi tercihlerinde mutlaka bir adayları vardır.

Ancak bunu resmi olarak sandığa gitmedikleri için kendi iradelerini belirgin hale getirmemektedirler.

O nedenle sandığa gitmeyerek de oy kullanma / kullanmama konusuna vurgu yapmak istedim.

Demokratik hakların ve vatandaşlık görevlerinin ifasına yönelik olarak şahsi düşüncem oy kullanma hakkını kazanmış her vatandaş mutlaka sandığa giderek tercihini kendi özgür iradesiyle ülke ve yerel yönetim frekansına yansıtmalıdır.

Bu konuya değindikten sonra, şimdi genel hatlarıyla seçimlerin ve başarılı yöneticilerin analizini yapalım.

Siyasi yelpaze, örgütlenme, iyi organizasyon ve yararlı çalışmalar bir yere kadar etkili olur.

Ancak bir noktadan sonra vatandaş bunların ötesinde etkin, verimli ve yararlı hizmeti en iyi kimin kendisine sunacağına bakar.

Vaat ile icraat çok farklıdır.

Siz halkınızı vaat ile icraat dengesini bozarak bir defalık yanıltabilirsiniz.

Bir kez hayal kırıklığı yaşayan insanlarımız, ikinci bir hayal kırıklığını nadiren yaşarlar.

Yani, doğru dürüst çalışan, gerçekten iş yapan, hizmet üreten, popülizm yapmadan halkının yanında olan adaylar mutlaka hak ettikleri takdiri görecek ve gerekli sonucu alacaklardır.

Her türlü seçim, ne isterse olsun, halka rağmen ve milli duygulara, ulusal menfaatlere rağmen kazanılması imkansızdır.

Dünyada örneği yoktur.

Bugün bakıyoruz bazı yöneticiler ve adaylar halkın yanındaymış süsünü vererek tam tersini yapmakta, halkından uzaklaşmakta, kopmuş ve despotlaşmış bir örtü içerisine girmektedirler.

Bu tür kimseler kendilerini vazgeçilmez sanmakta ve seçmenlerin kendilerine tabi olduklarını düşünmektedirler.

Oysa bu düşünceler çok yanlış ve yanlış olduğu kadar da değerli halkımızın gönlünde karşılık bulmamaktadır.

Çünkü günümüzde artık insanlar, arkadaş başkan, arkadaş yönetici ve ulaşılabilir bir dost olarak görmek istemektedirler seçtikleri ya da seçecekleri kişileri.

Vizyon bu yönde değişmiştir.

Bu konuda çok güzel örneklerimiz vardır.

Değerlerimiz vardır.

Çünkü yerel yönetici demek aile dostu demek, psikoloji, psikolog, güven duyulacak bir kale demektir.

Genel yönetimlere daha hızlı ve bürokrasiden uzak, kolay bir şekilde, bu yerel yönetici / adaylar üzerinden ulaşabilmek demektir.

Bunu yapabilecek potansiyeli uhdesinde görebileceği adayı vatandaş tercih ederek kendi adayını tespit etmiş olacaktır.

Eğer ki bu serbest tespit yapılan güzel, yararlı, başarılı hizmet vizyonu ve misyonu ile adayın kişilik ve karakteri ile fikirleri ile terkib edilip entegre edilebilir ise seçim sonuçları ile seçmenlerimizin de tam olarak uyumu ve entegrasyonunun sağlanması potansiyeli kinetik hale getirilebilecektir.

Hak eden, en iyi hizmeti ekibi ile birlikte, en başarılı bir şekilde verebilecek adayların haklarında hayırlı olmasını temnni ederek yazımı noktalıyorum.

Saygı ve sevgilerimle..