Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş., Türkiye'nin Kablo TV ve tek uydu operatörüdür. KKTC’deki televizyon kanalları da bu uydu operatöründen ücreti mukabil faydalanmaktadır.

Uyduya ilk çıkan kanalımız ART TV’ydi. Gerçi o zamanlar ART Kıbrıs’ı çok kullanmıyordu, sadece uyduya çıkmak için Kıbrıs üzerinden yayını basıyor ve günün belli saatlerinde Kıbrıs yayınları yapılıyordu.

Gerçek manada uyduya yani Türksat’a çıkan Kıbrıs Genç TV oldu. Sonrasında diğer kanallarımızda Türksat üzerinden uydu yayınlarına devam ettiler.

Uzun zamandır Türksat’taki uydu ücretlerini devlet sübvanse ediyordu. 31 Aralık Gecesi hükümet bu sübvanse durdurma kararı aldı. Artık herkes kendi yağı ile kendi ciğerini kavurmak zorunda kalacak yani.

Bugün Türksat’ta uydu kira ücreti aylık Televizyon başına yaklaşık 10 Amerikan dolarıdır. Hükümet bu ücretin yüzde 25’ini sübvanse etmeye devam ediyor. Yani TV’lerin ödemekle yükümlü oldukları para 7700 Dolar civarıdır.

Özel kanallarımızdan Ada TV, Kıbrıs TV, TV2020, Güneş TV, Kıbrıs Genç TV ve Kanal T bu parayı ödemeyi 31 Aralık günü Türksat’a taahhüt etti. Bir tek SİM TV “ben bu parayı ödeyemem” dedi. Ve yılbaşı gecesi uydudan indirildi.

Öyle facebooklarda yazıldığı gibi SİM TV’nin yayının susturulması gibi bir durum yok. Buradan “mağdur” edebiyatı yaratacaklarına, uydu parasını bulacak sponsorlar arasalar, daha faydalı bir şey yapmış olurlar aslında.

Bugün KKTC’de yayın yapan hiçbir TV kanalının reklam gelirleri uydu ücretini karşılayacak düzeyde değildir. Zira haksız bir rekabet vardır. Benim de içinde olduğum web TV’ler ve gazeteler bu haksız rekabetin bir parçasıdır. Bu gerçeği de vurgulamak gerekir.

Bugün KKTC televizyonculuk hayatı resmen can çekiyor. Keza yazılı basında aynı şekilde. Artan uydu ücretleri ve artan gazete kağıdı fiyatları üzerinden yayın yapabilmek imkansız hale gelmiştir.

Her gün yenileri eklenen web TV ve Gazeteler için bir yasa çalışması yapılmış, meclis komisyonunda beklemektedir. Umarım en kısa sürede yasallaşır ve rekabet ortamı daha uygun hale gelir.

Buraya kadar yazdıklarım işin resmi bilgi tarafıdır. Bir iki kelimede SİM TV’deki yayınlar için söylememiz gerekiyor. SİM TV taraflı bir yayın kanalıdır. Programcıları içinde ırkçılık yapanlar mevcuttur. 20 yıldan bu yana basın sektörünün içinde hizmet veren birisi olarak KKTC’de çıkmadığım tek kanaldır SİM TV.

Tüm bunlara rağmen demokraside bir renk olarak gördüğüm SİM TV’nin uyduda olmayacak olmasına üzüldüm açıkçası. Diğer kanallarında bu ekonomik koşullarda ne kadar dayanacakları da ayrı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

1999 yılından bu yana kesintisiz bir şekilde KKTC Basın sektörünün içerisinde yer alan birisi olarak yenilenmek durumunda olduğumuzu, iş insanlarımızın basına daha çok değer vermesi gerektiğini düşünüyorum. Devlette elbette elini taşın altına koymalı ve televizyonları desteklediği gibi özel web TV’leri de kucaklayıcı kararlar üretmeli.

MESAJLAR:

Ersin TATAR: Şu uydu işine her halde en çok üzülen sizsiziniz diye düşünüyorum. Zira özel televizyonların nasıl ayakta kaldıkları konusunu en iyi bilenlerden bir tanesiniz ülkede.

ÜNAL ÜSTEL: Seçim sonrası partide bazı değişiklikler için düğmeye basmışsınız ve ilk olarak parti tüzüğünden başlama kararı almışsınız. Yaşananlardan sonra bence tüzükte bir düzenleme yapılması kaçınılmazdı. Doğru karar.

Erhan ARIKLI: Her seçim dönemi olduğu gibi bu seçim öncesi ameliyat masasına yattınız. Allahtan bu sefer kısa kalıp sahaya dönmüşsünüz. Çok geçmiş olsun tekrardan.

Tekin K.BİRİNCİ:  Bir zamanların efsane oyuncusu Cevad Prekazi’yi adaya getirmişiniz. Derbi maç öncesi Galatasaraylılara moral olmuştur bu ziyaret.

Ünal ÇAĞINER: Geçirdiğiniz sağlık sorunu sonrası yeniden eski sağlığınıza kavuşmak üzere olduğunuzu sevinerek öğrendik. Umarız en kısa sürede yeniden sizleri aramızda görebiliriz, çok geçmiş olsun.

Yalçın KOÇYİĞİT: Tavladan sonra artık okey oyuna merak salmışsınız ve bu konuda da hayli iddialı olduğunuz konuşuluyormuş. Hatta bu konuda bir mekanla yıllık bir sözleşme bile imzalamışsınız.

Hasan UZUN: Bölgede bulunan bir otel zinciri sizi kara listeye almış. Amanda ne büyük eksilik değil mi? Cami duvarına şey ediyorlar ama hala farkında değiller.

Mehmet BULANIK: Bilge Tatlı Salonun Girne şubesini yenilemişsiniz. Her zaman ki gibi hafta sonu ziyaretçileriniz gene siyasetçilerimiz oldu. Sizin orası artık siyasetin kalbinin attığı yer olarak geçiyor.

Hüseyin AMCAOĞLU: Belediye Başkanı olduktan sonra bölgedeki köklü sorunların çözümü için düğmeye basmışsınız ve ilk öncelik olarak bir master plan üzerinde çalışmaya başlamışsınız.

Murat ŞENKUL: Girne Belediye Başkanı olduktan sonra işe sıkı başlamışınız ve Girne’nin çarşı esnafını dolaşıp dertlerini dinlemişsiniz yılbaşında. Bölge esnafının ilk izlenimleri oldukça olumlu size karşı.