Öyle bir seçim yaptık ki, sormayın gitsin.

Seçilenler ve seçilemeyenler açısından değerlendirmelerimizi yaptık, bitirdik.

Herkes mazbatasını aldı, göreve başladı.

Ama konu kapanmadı.

Daha doğrusu, farklı bir tartışma aşamasına geldi.

İş, yerel seçim olmaktan çıktı.

Öncelikle bunu söylemeliyim.

Ortaya çıkan sonuçları, seçmen tercihlerinde bir değişim olarak yorumlayanlar var.

Daha doğrusu, işi böyle göstermeye çalışıyorlar.

UBP’nin seçmen tabanında bir değişimden, kaymadan bahsediyorlar.

Bunu yaparken de, CTP’yi de işin içine katıp, UBP’deki seçmen tabanının CTP’ye yöneldiği iddia edilmekte.

Ve bunun bu seçime yönelik değil de kalıcı bir durum olduğu öne sürülmekte.

Lafı fazla uzatmayacağım.

Bu, gerçeklerden tamamen uzak bir söylemdir.

Ama, gerçeklerden uzaklaştığı nokta bilinçli yapılmış, yapılmak istenen bir algı yönetimidir.

UBP’yi yıllardır Türkiye kökenli seçmenlerin de yer aldığı bir parti olarak gösterip, bunu diğer seçmenler üzerinde bir kötüleme algısı olarak kullanmak isteyenler belli ki taktik değiştirmişler.

Bu kez, UBP’yi Türkiyeli seçmenin yer bulmadığı ve hatta dışlandığı bir parti olarak göstermeye çalışıyorlar.

Bunu yaparken de, Türkiye kökenli seçmenin yeni adresi olarak CTP gösteriliyor.

Çok enteresan bir durum..

Belli ki, bir süre önce CTP içerisinde konuşulan “fabrika ayarlarına dönüş” konusunda, yine parti içerisinde olan başkaları farklı düşünmekte.

Ama bu çok da mümkün değil.

Çünkü bahsedilen çok büyük bir dönüşümdür.

Çok büyük bir manevra yeteneği lazımdır buna.

UBP tabanından seçmen devşirip bunu CTP’ye konsolide etmek çok kolay değildir.

Bu belki yerel seçimlerde yaşanabilir.

Ama genel seçim ya da cumhurbaşkanlığı seçiminde çok olası değildir.

Evet, belli bir miktarda oluyor.

Ama sınırlı bir oranda kalıyor.

Bunu daha geniş bir tabana yaymak ve kalıcı kılmak çok mümkün değil.

Yani, UBP ile CTP asla yer değişemz.

Ama belli ki birileri bunun olabileceğini düşünmekte.

Sonuçta özgür bir ülkeyiz.

Dileyen dilediğini düşünmekte özgürdür.

Ben de kendi düşüncelerimi paylaştım.

Kendi düşüncelerim demişken, değinmek istediğim bir diğer konu daha var.

Birileri benim yazdıklarımdan rahatsız olmuş anlaşılan.

Benim, kamu görevlisi olduğumu ve görüşlerimi yazıp konuşamayacağımı söylüyorlarmış.

Onlara buradan selam olsun.

Ben yazmaya da konuşmaya da devam edeceğim..

Onlara benden selam olsun...

Bir yılı daha bitirdik..

Bir sonraki yazı artık 2023’te sizlerle olacak..

Umarım yeni yıl herkese sağlık ve mutluluk getirir...