Biri, beni, bir konuda 100 kez eleştirse, dönüp kendime bakar, acaba nerede hata yapıyorum diye sorarım…

Sormayı geçtim, hatanın farkında olur, düzeltmek için çaba harcarım…

Bu bahsedeceğim hikâye için, değil 100 kez; binlerce kez yazılar yazıldı, eleştiriler yapıldı…

Ama olmuyor…

Kaale alan yok…

Bu artık rahatlık mı başka bir şey mi bilmiyoruz…

……

 

Yollar boydan boya kazılıyor…

Tarlada gitseniz, daha konforlu gidersiniz; o derece…

Onarım için kazılıyor, orayı geçtim…

Peki tamiri nasıl yapılıyor…

Ya da kazılmayan yerlerdeki çukur dolu yollara ne oluyor?

Cevabı belli…

Arabalar içine gömülüyor…

Binlerce lira lastik parası ödeyen mi isterseniz; arabasından olan mı…

……

 

Yahu yıllardır söyleniyor…

Söylenince de memnuniyetsiz; eleştiriyi seven toplum oluyor herkes…

Nasıl eleştirmesin ki?

Hemen yanımızda, güney…

Yol çalışması var…

Kazılan yolun önce solu, tüm asvalt temizlenerek, titiz bir şekilde kazılıyor…

Sağ tarafta ne mi oluyor?

Oynatılabilen trafik ışığı…

Trafik sıkışmıyor…

İnsanlar çukur dolu yollara düşmüyor…

Canlar Allah’a emanet değil…

Neden peki neden?

Neden biz yapamıyoruz?

Ama bu yapamamazlık değil…

Vurdumduymazlık, sizi hiç önemsemiyoruz demişlik…

….

Bozulan arabaların faturalarını artık devlet karşılamalı!