Yeni bir siyasete gerek yok.

Zaten yeni bir siyaset de yok..

Halkta bunu isteyen, bekleyen de yok.

Halk yeni bir parti ve yeni siyasetçiler istiyor.

Çünkü halk mevcut partilere artık güvenmiyor.

Evet, doğrudur, gidip oy veriyor.

Ama bunu biraz da mecburiyetten yapıyor.

Siyasette “eğer ortada yeni bir şey yoksa eski rağbet görür” diye bir temel vardır.

Ama sadece “yeni” olmakla iş bitmiyor.

Bunu geçmişte gördük.

Kurulan yeni partiler sadece “yeni” olmaktan öteye geçemediler.

Halkın beklentilerini karşılayamadılar.

Bugün halkta mevcut siyasi yapıya yönelik ciddi bir güven kaygısı bulunmaktadır.

Çünkü siyaset bireysel beklentiler üzerinden yapılmaktadır.

Toplumun işine yarayacak beklenti ortaya koyan yok.

Durum böyle olunca da bireysel beklentisi olanlar gidip oy veriyorlar.

Ve bekliyorlar.

Verilen kişisel vaatlerin yerine getirilmesini.

İstediğini alan mutlu oluyor.

Ama alamayanlar başlıyorlar bağırıp çağırmaya.

Önüne geçilmez bir muhalefet kişiliğine bürünüyorlar.

Ta ki bir sonraki seçimde yeniden kişisel vaatlerle yemleninceye kadar.

Burada “yemlenmek” hayvan benzetmesi maksadıyla değil “av” ve “avcı” benzetmesi niyetiyle yapılmıştır.

Peşinen söyleyeyim ki bana karşı da “bize hayvan dedi” muhalefet bloğu oluşmasın.

Size elbette hakaret anlamında hayvan ya da başka bir ifadem olmaz.

Ama çok bariz bir şekilde “av” oluyorsunuz ve birileri de sizi kolaylıkla avlıyor.

Çünkü her defasında aynı yeme tav oluyorsunuz.

Fakat tüm suç da sizde değil.

Mutfak kuralıdır; eldeki malzeme ne ise mönü de öyle şekilenir.

Bizim duru da aynı.

Siyasetteki malzeme yapısı bu şekilde.

İşte tam da bu nedenle yeni bir partiye gerek olduğunu söylüyorum.

Hem de ısrarla.

İktidar olma hedefiyle değil de doğru beklentiler ışığında şekilenen doğru siyaseti inşa edecek bir yapıdan bahsetmekteyim.

Gerekirse yıllarca muhalefette kalmaya razı olacak bir yapı.

Çok da kolay değil.

Ama mümkün.

Bu ülkenin bunu başaracak altyapısı var.

İnsan kaynağı zengin.

Elbette sadece doğruları yapacak siyasetçilerimiz de olacaktır.

İktidar olmayı değil de doğru olmayı göze alırsan olursun.

İşte o zaman oy isterken seçmene teslim olmazsın.

Senden doğru olmanı isteyen seçmene “ben doğruyum ama sen de doğru olacaksın” diyebileceksin.

Çünkü günün birinde bir makama oturmak hayalleri yerine, ülken ve insanın için doğru olanları yapabileceğinin bilinciyle yola çıkmış olacaksın.

Ve son söz:

Yeni siyasi parti mutlaka ve mutlaka gençlerden oluşmalıdır.

Çünkü onların heyecanı ve enerjisi ile ancak bu iş yoluna girer...