Kimi kişide çok yüksek ateş…

Kimisinde hafif halsizlik…

Kimi gözünü açamaz halde…

Kimisinin gözünde sadece bir grip…

Herkesi bir başka etkiliyor şu Covid…

……

Neler yaşadık…

Aylarca evlere kapandık…

İşlerimize gidemedik…

Tüm hayat durdu…

Ekonomi darmadağın oldu…

Tabi ki psikolojimiz de öyle…

Öyle veya böyle zaman geçti…

Ve Covid hala aramızda…

……

Çok ağır atlatan insanlarla karşılaştım….

Bunlardan biri de benim..

O yüzden hep, inanılmaz korkuyla yaklaştım koronaya…

Bu sıralar yine artışta…

Ve fark ettim ki, bebeğim olduktan sonra, kendim için değil, onun için endişelenmeye başladım…

Hayatımda ilk kez, “acaba bana bir şey olur mu” diye düşünmedim….

Sadece o…

….

Ah çok zor çocukların hastalığı…

El kadar…

Minicikler…

İlaç nedir, iğne nedir bilmiyorlar…

Çocuk doktorlarında uzun kuyruklar…

Bebekler, çocuklar hep hasta…

Ve fazla sayıda korona…

Ateş düşmüyor….

O kadar çok ağlıyorlar ki….

…..

Okullar bulaşın yayıldığı yer…

Hasta bir çocuk, onlarca çocukla aynı sınıfta, yüzlerce çocukla teneffüste ve otobüste, bir o kadar kişi ile de okul dışı yaşamında birlikte…

Ve şu anki uygulamada, Koronalı bir öğretmen, okula gitmek durumunda…

Normal hayatlarımıza dönelim de, çocuklar, okullar, hastalığı normalleştirmek için düşünülecek en son yer olmalı…

Sürekli çocuklarla yakın temasta olan öğretmenin, koronalı olarak, sınıfta, okulda, öğretmenler odasında bulunması ne kadar doğru olabilir ki?

En azından 5 gün idari izinli sayılmalı öğretmen…

Çocuklarının hastalığından, ömürlerinden ömür giden anne ve babalar için, okullarımızdaki bulaş durumuna dikkat edilmeli…

Çocuklarımız 5 günde büyük bir eğitim kaybı yaşamaz ancak sağlıkları zarar görebilir…

Eğer bu duruma dikkat etmezsek, kışta, bizi, büyük mücadele gerektiren durumlar bekliyor...