Özel Haber
Öyle ki dün 3 ayrı gazetede 3 ayrı köşe yazarı Tatar cephesinde işlerin iyi gitmediğini yazdı…
Özdam: “Ankara’yı da usandırdık…”
Kıbrıs Postası köşe yazarı, usta gazetecilerden Levent Özadam, dünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanlığı yarışında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı destekleyen UBP-DP-YDP’nin toparlanmazlarsa “19 Ekim akşamı hüsran kaçınılmaz” olduğunu yazdı. İşte yazının o bölümü
“Çok seçimler gördük çok seçim rüşvetlerine tanık olduk ama böylesi ilk yaşanıyor. Bazılarının yap boz dediği gibi! Alınan kararların yerine yeni kararlar alınarak sil baştan yapılıyor. Haliyle hükümet ortaklarının sözde desteklediği Ersin Tatar zarar görüyor! Anlaşılan o ki ne UBP, ne DP ve ne de YDP görünen o ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazır değildir. Toparlanmazlarsa da 19 Ekim akşamı hüsran kaçınılmazdır!”
Erçakıca: “Tatar’ın ekibi, strateji değiştirmeye çalışıyor!”
Diyalog Gazetesi köşe yazarı, usta gazetecilerimizden, yıllardır siyaset dünyamızı yakından takip eden gazeteci Hasan Erçakıca’da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kampanya ekibinin strateji değiştirmeye çalıştığını yazdı. İşte o yazıdan bazı önemli bölümler;
“Cumhurbaşkanı Tatar’ı yeniden seçtirmek isteyen ekiplerin dağınıklığı gün gibi ortaya çıktı. Seçim sürecini yönetemiyorlar! Ellerinde geniş olanaklar olduğunu biliyoruz. Kamu olanaklarını dağıtmaktan çekinmiyorlar. Bu dağıtımı, kendi amaçlarına uygun yapmayı beceremedikleri için her hareketleri aleyhlerine olmaya başladı. Kendileri yapıyor; kendileri bozuyorlar. Kendi arkadaşları veya daha önce kendilerine oy vermiş olan insanları isyana sevk ettiler! Seçimi Kıbrıs sorununa ilişkin bir yarışa döndürmeyi denediler; onu da beceremediler..!”
“Türkiye’den gelen kampanya ekibinin liderleri, belli başlı kanaat önderlerinin peşine düştüler; ne yapabileceklerini soruyorlar. Atı alan Üsküdar’ı geçti ama onlar strateji değiştirmeye; yeni bir at bulup peşlerine düşmeye çalışıyorlar…”
“Tatar ve ekibi, seçmenlerin oylarını alabilmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiği konu-sunda hiçbir bilgiye sahip değillermiş gibi hareket ediyorlar. Anladığım kadarıyla Tatar’ın propagandasını yapmakla görevlendirilmiş kişiler de görevlerini yapıp, paralarını almak üzere Türkiye’ye dönecekleri günü iple çekiyor olmalılar: Bitse de gitsek! Arada bizim için bir-iki küfür sallıyorlarsa da hoş görmek gerekiyor…!”
Hastürer: “UBP, küçük ortakların kuyruğunda maşrapa olursa…”
Kendi sitesi Nokta Kıbrıs’ta yazılarına ara vermeyen bir başka usta gazeteci Hasan Hastürer. Hastürer’de dünkü köşe yazsında bazı önemli uyarılarda bulundu.
“UBP – DP – YDP Koalisyon Hükümeti, seçim yasaklarına sayılı saatler kala T izni, Tabanca İzni, Noterlik, gezici büyükelçilik gibi konularda kararlar üretti. Bırakın muhalefeti, hükümetin büyük ortağı UBP’nin içinden de tepkiler yükseldi. İstifa açılmaları oldu. Bu tepkiler sürpriz mi? Elbette sürpriz değil. Az bile desem, yeridir. Sonuçta alınan kararlar geriye ya da askıya alındı. Tahribatı silindi mi? Elbette silinmedi…
“Ekim ayındaki cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacak 7 kusur şiddetindeki depremin artçıları, 2026’nın en az ilk çeyreği, hatta ilk yarısında da devam edecek. 2026’nın ortalarına sağlıklı ulaşan siyasi partiler, yollarına daha dinç bir şekilde devam edecek...”
“Seçime beş kala, alınıp, uygulamaya sokulan kararların, götürüsü getirinden fazla olur. Bu durum DP ve YDP’nin çok umurunda değildir. Çünkü aldıkları paylaşım payları, sayısal ortaklık paylarından fazladır. UBP, bunu bildiği için aylar önce, TC yetkilileri önünde, küçük ortaklardan gelen “seçim motivasyonu için 500’er istihdam” talebini kabul etmedi. Sonunda olan oldu. Yanlış hesap Bağdat’tan döner misali alınan kararlar, diplomatik bir dille geri alındı…”