Parti, KAYAD’ın 2025’in ilk on ayına ilişkin verilerini hatırlatarak, ülkenin şiddetle mücadelede “alarm veren” bir tabloyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
TDP açıklamasında, 25 Kasım’ın “sembolik bir gün değil, şiddeti büyüten sistemin yüzüne ayna tutulan bir gün” olduğuna dikkat çekti.
“879 şiddet vakası kayıtlara geçti; devlet mekanizması işlemiyor”
TDP, KAYAD’ın paylaştığı resmi verilere göre 2025’in ilk 10 ayında 879 şiddet şikayetinin polis kayıtlarına geçtiğini, bu rakamın ülkedeki cezasızlık ve koruma eksikliğini açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.
TDP, “Bu ülkede her gün ortalama 3 kadının şiddet nedeniyle polise başvurmak zorunda kalması politik bir alarmdır. Ancak siyasi irade hala sessizdir” dedi.
“Şaibeli ölümler karanlıkta; adalet nerededir?”
Parti, kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel saldırıdan ibaret olmadığını vurgulayarak, ülkede yıllardır aydınlatılmayan şüpheli ölüm dosyalarına işaret etti.
TDP açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bu ülkenin mahzenlerinde hala şüpheli ölümler karanlıkta bekliyor. Adli raporlar açıklanmıyor, süreçler geciktiriliyor. Dosyalar rafa kaldırılıyor. Bu cezasızlık kültürü failleri cesaretlendiriyor, kadınları ise devlet karşısında yalnız bırakıyor.”
“Ev İçi Şiddet Yasası geçmedikçe şiddet önlenemez”
TDP, uzun süredir gündeme getirdikleri Ev İçi Şiddet Yasası’nın hala Meclis’ten geçmemesinin “en büyük politik ihmal” olduğunu vurgularken, aynı zamanda kendi somut icraatlarına da dikkat çekti.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ni (TOCED) ve adli yardım mekanizmasını hayata geçiren irade biz olduk. Kadınların hak arama yollarını güçlendirdik.
Şimdi aynı kararlılıkla Ev İçi Şiddet Yasası’nı da geçirmek için hazırız ve talibiz. Bu yasa geçmedikçe bu ülkede kadına yönelik şiddet tam anlamıyla önlenemez.”
TDP; yasanın yokluğunun, mekanizmaların kurulmayışının, bütçe ayrılmayışının ve kurumların işletilmemesinin, şiddetle mücadeleyi zayıflattığını belirterek siyasal irade yokluğunun şiddeti büyüttüğünü ifade etti.
TDP’nin talepleri
Parti, hükümete yönelik çağrısını altı başlıkta topladı:
Ev İçi Şiddet Yasası derhal geçirilmelidir.
Aydınlatılmayan tüm şüpheli ölüm dosyaları bağımsız bilirkişilerle yeniden açılmalıdır.
Sığınma evleri, kriz merkezleri ve 7/24 destek hatlarının eksiklikleri tamamlanmalıdır.
Polis ve adli süreçlerde toplumsal cinsiyet uzmanlığı zorunlu olmalıdır.
KAYAD gibi STÖ’lerin verileri resmi politika belirlemede dikkate alınmalıdır.
Eşitlik politikaları yalnızca söylemle değil, bütçe ve icraatla desteklenmelidir.
“Bugün susma değil, hesap sorma günüdür”
TDP açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Kadına yönelik şiddet bireysel değil sistemsel bir sorundur; siyasi irade eksikliğinin sonucudur.
25 Kasım, susmanın değil hesap sormanın günüdür. Ya eşit yaşayacağız ya da bu düzen değişecek. TDP, kadınların yaşam hakkı için mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.”
TDP Basın Bürosu