KÜLTÜR SANAT

Tiyatrokare’nin Ödüllü Oyunu ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ Kıbrıs’ta

18-19-20 Mart tarihlerinde Kıbrıs seyircisiyle buluşacak olan ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ sanatseverlerin kalbine dokunacak. Türkiye’yi karış karış gezen, usta sanatçı Nevra Serezli, “Ağaçlar Ayakta Ölür” oyunu ile bu kez Kıbrıslıların unutulmazları arasına girecek. 18 Mart’ta “ GAZİMAĞUSA Rauf Denktaş Kültür Merkezi ”’nde , 19 Mart’ta “ GİRNE Amerikan Üniversitesi” nde,        20 Mart’ta LEFKOŞA “Yakın Doğu Üniversitesi ”’nde sahnelenecek, “Ağaçlar Ayakta Ölür” oyunu Kıbrıslı seyirciyi hem ağlatacak, hem de güldürecek.

Abone Ol

 

Nevra Serezli ilk kez oyun için Feribotla Kıbrıs’a geliyor.

Uçak korkusu olduğunu için Avrupa seyahatlerini karayolu ile yapan Nevra Serezli, eşi Metin Bey’i ölümü ve pandemi sonrasında yurtdışı seyahatleri azaltmıştı. Yıllar önce Dormen Tiyatrosu ile İngiltere’ye karayolu ile gitmişti, şimdi yıllara meydan okuyan Nevra Serezli, Kıbrıs’tan gelen yoğun talep üzerine Kıbrıs’a gidiyor. Kıbrıs’a Mersin limanından feribotla gelecek olan Nevra Serezli: “Uçak korkumu herkes bilir. Bu korkum tiyatro yapmama engel değil. Bekle beni sevgili Kıbrıs feribotla geliyorum.” Dedi.

Usta yönetmen ve oyuncu Nedim Saban sahneye koydu

İspanyol yazar-şair Alejandro Casona'nın dünya klasikleri arasında yer alan ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ duygusal komedinin çevirisi ve oyunun yönetmenliğini Nedim Saban üstleniyor. 11 yıl sonra bu oyunla tiyatroya dönen ve dört yıldır da oyuna devam eden Nevra Serezli, oyunda yüreği torun özlemiyle  dolu büyükanne rolünü üstleniyor.  Usta oyuncu Serezli ye ise Aziz Sarvan eşlik ediyor. Oyunun kadrosundaki diğer oyuncular Meral Asiltürk, Önder Atakanlı, Emre Ozan, Meltem Özlevent, Beyza Vural.

 

‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ oyunun kısaca konusu şöyle: Çocuklarını bir uçak kazasında kaybetmiş olan bir ailenin tek varlığı torunlarıdır. Ancak, geleneklerine bağlı olan dede, hırsızlık yaparken yakaladığı torunu ile bağlarını kopartır. Yıllar geçtikten sonra, büyükanne, sağlık sorunları nedeniyle yaşamdan ayrılmadan önce torununu son kez görmek isteğine kapılır. Ancak dede, torunun nerede olduğunu bilmediği için  bir dilek tut derneğine eşinin bu isteğinin yerine getirilmesi için torun rolü oynayacak birileri bulması için başvurur. Kendisine oynanan bu oyunu sorgulamadan kabul eden ve bir yalan içinde yaşamayı acı gerçeğe yeğleyen Büyükannenin dünyası, gerçek torunun boy göstermesiyle yıkılacaktır.