Hüseyin Macit Yusuf, KKTC’nin kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, KKTC’nin kuruluşunun “onur ve coşkuyla” kutlandığını belitti.

Yusuf, “Cumhuriyet’imize sonuna kadar sahip çıkacağımız ve ilelebet yaşatılması, kalkınması ve tanınması için elimizden geleni yapacağımız bilinmelidir” dedi.

Rum-Yunan ikilisinin KKTC devletini ortadan kaldırmak ve Kıbrıs Türkü’nü yok etmek istediğini belirten Yusuf, “İçimize nifak sokarak yalan vaatlerle bizleri bölüp parçalamayı tasarlayan emperyalizme karşı mücadelemiz devam etmektedir. Cumhuriyet’imizin gücüne güç katmak için birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.” dedi.

“Seni Seviyorum, Sesin Oluyorum” projesi tanıtıldı “Seni Seviyorum, Sesin Oluyorum” projesi tanıtıldı

Kıbrıs sorununa çözüm bulmanın Avrupa Birliği(AB), ABD ve İngiltere tarafından desteklenen Rum Yönetimi’nin uzlaşmaz tutumu nedeniyle mümkün olmadığını belirten Hüseyin Macit Yusuf, “Rum tarafı adanın tümüne sahip olmayı istemekte ve gasp ettiği haklarımızı iade etmekten kaçınarak uluslararası anlaşmaları ihlal etmeyi sürdürmektedir. Adanın tek meşru devleti olma iddiasının arkasına saklanarak, ada gerçeklerini görmezden gelmektedir” dedi.

Emperyalizm destekli bazı çevrelerin müzakerelerin yeniden başlaması için çaba ortaya koyduğunu ifade eden Yusuf, “Rum tarafı ve Birleşmiş Milletlerin müzakerelerin yeniden başlaması gayretleri tamamen KKTC’nin tanınmasını önlemeye yönelik şer girişimlerdir.” dedi.

Kıbrıs Rum ve Türk tarafları arasında ortak zemin bulunmadığının, BM Genel Sekreteri Guterres’in kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’in adada yaptığı temaslar sonunda da ortaya konulduğunu kaydeden Yusuf, “Eşit egemenlik temelinde iki devlete dayalı çözüm modelini yok sayarak, görmezden gelerek müzakereleri yeniden kaldığı yerden başlatma çabaları sonuçsuz kalacaktır. Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz tanınmadan müzakerelerin başlamayacağı defalarca duyurulmuştur.” dedi.

Başta BM ve AB’nin, Cumhurbaşkanı  Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu, Anavatan Türkiye tarafından desteklenen iki eşit egemen devlete dayalı çözüme saygı göstermek zorunda olduğunu belirten Yusuf, “BM’nin temel ilkelerinden olan ‘halkların kendi geleceğini’ belirleme hakkından Kıbrıs Türk halkının faydalanması engellenmemelidir.” dedi.

Kıbrıs Rum Yönetiminin Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının tek sahibi iddiasıyla, tek taraflı kararlar almasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Yusuf, “Kıbrıs, Akdeniz ve Mavi Vatan’daki tüm müktesep haklarımız sonuna kadar korunacak, kollanacaktır. Bölgemizde Türkiye’nin onay vermediği, rızasının olmadığı hiçbir projenin oldu bittiye getirilmesine izin verilmeyecek” dedi.

KKTC’nin, uluslararası camiadan tanınma talep etmesinin doğal hakkı olduğunu belirten Yusuf, Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde yaşanan gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu kaydetti.

Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in gelişmeleri  “Kıbrıslı Türk ayrılıkçı oluşumunu meşrulaştırma girişimi” olarak göstermesinin,  AB’nin Rum-Yunan ikilisinden yana olan tutumunun tezahürü olduğunu ifade etti.

Hüseyin Macit Yusuf, AB’nin KKTC’den özür dileyene kadar AB ile ilişkilerin kesilmesi çağrısında da bulundu.

Yusuf, “Hiçbir güç, KKTC’nin Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçası olduğu, Akdeniz’deki ön cephesi olduğu gerçeğini yok sayamaz.” dedi.