Özel Haber
Dr. Öztop konu ile ilgili yaptığı açıklamalarda:
Günümüzde çocuklar keyif verdiği ve birçok iş ve işlemi kolaylaştırdığı için akıllı telefon, tablet bilgisayar, dizüstü bilgisayar gibi dijital cihazlarla yaygın olarak vakit geçirebilmektedirler. Dijital cihazların aşırı ve kontrolsüz şekilde kullanımı ise bireylerin hayatlarında birçok zararlara yol açabiliyor. Dijital cihazların bilinçsiz şekilde kullanımı dijital bağımlılığın oluşmasına kadar yol açabiliyor. Dijital bağımlığın bireylere olan zararlı etkilerini görebilmek mümkün. Dijital bağımlılık ruh ve sinir hastalıkları, göz, ortopedik ve metabolizmada rahatsızlıklar gibi birçok türde sağlık sorununa davetiye çıkarabilmekte, odaklanma, karar verme gibi bilişsel süreçlerini de sekteye uğratabilmektedir. Ayrıca uyku düzenine, beslenme alışkanlığına kadar yaşam tarzlarını da olumsuz etkileyebilmektedir. Dijital bağımlılık dijital cihazların bireylerin hayatların merkezinde olmasına yol açabilmektedir. Bu araçlar olmadan işlerini yapmak istememekte ve fiziksel ortamdaki işler yeterince keyifli gelememektedir. Anne babalarımız çocukları dijital bağımlılığın zararlarından korumak için bilinçli olmalılar ve erkenden önlemler almalılar. Çocukların dijital cihaz kullanımını göz ardı etmemeliler.” dedi.
Dr. Öztop ayrıca anne babalara da sağlıklı dijital teknoloji kullanımı hakkında ve çocukları dijital bağımlılıktan korumalarına yardımcı olması için bazı tavsiyeler sıraladı:
“Anne babalarımız öncelikle sağlıklı teknoloji kullanımı konularında bilinçli olmalılar. Teknolojik cihazların olumsuz yanlarının da bulunduğunun farkında olmalılar. Yine çocuklarını bu konularında sorumluluk sahibi olmalarını sağlamalılar. Çocuklarını temel olarak cihazların gerektiği kadar kullanılması, işin bitince bırakılması ve gerekli içeriklerle kullanması konusunda yönlendirmeliler.
Ebeveynler, çocuklarının belirli kurallar ve sınırlar koyarak bu araçları kullanmalarını sağlamalılar. Bu kurallar süre, mekan ve içerik bazında olabilir. Aşamalı olarak gerçekleştirirlerse daha etkili ve kolay olur. Örneğin aşırı dijital cihaz kullanan bir çocuk için günlük dijital cihaz kullanma süresini önce 1,5 saate sonra 1.15 dakikaya daha sonra da 1 saate indirebilirler. Koydukları kurallara da çocukların riayet etmesini sağlamalılar. Bunun için mutlaka denetimleri gerçekleştirmeliler.
Öte yandan çocukların önündeki ve çevresindeki kişilerin söz ve davranışlarından etkilendiği unutulmamalıdır. Aileler çocuklarının önünde iyi bir örnek olmalıdır. Eğer aileler çocuklarının önünde aşırı ve kontrolsüz teknolojik cihaz kullanırsa, bunu gören çocuklar da cihazları kullanmak isteyebilecektir. Yine çocukların çevresindeki bireylerle de bir iletişim ve iş birliği yapılması dijital cihaz kullanımının azaltılmasına yardımcı olabilir. Bu doğrultuda çocuğun arkadaşlarının ebeveynleri, komşular ve akrabalarla iletişim ve iş birliği yapılması fayda sağlayacaktır.
Diğer taraftan bireylerin dijital bağımlılığını artıran sebeplerden birinin de yaşanılan sorunları unutmak olduğu bilinmektedir. Çocuklar karşılaştıkları sorunları unutmak için dijital cihazlara yönelebilmektedirler. Bu konudan dolayı dijital cihaz kullanımının önüne geçmek için çocuklarla yapıcı bir yaklaşımla iletişim kurulması ve sorunlarının üstesinden gelmelerine yardımcı olunmalıdır.
Bunlara ek olarak dijital cihaz kullanımının artışındaki en önemli faktörlerin başında can sıkıntısı ve bulunulan mekânda keyifli vakit geçirecek alternatiflerin olmaması olduğu unutulmamalıdır. Anne ve babalarımız çocukların keyifli vakit geçirecekleri fiziksel materyaller ve faaliyet sağlamalılar. Bunlara katılım sağlamalarına da teşvik etmeliler. Spor, sanat, eğitsel oyun ve hobilerle uğraşma, gezi ve ziyaretler, hayvan ve bitki besleme ve bunun gibi birçok konuda fiziksel aktivite seçeneği olabilmektedir.”
