Her yarışın kendi içinde iç dinamikleri vardır. Bu yarışında kendi içinde iç dinamikleri elbette var. Ve sonucu direk etkileyecek bu iç dinamikler hızla değişim gösterebiliyor. Bunun en somut örneklerinden bir tanesini yaşıyoruz.

Bundan 10 gün öncesine kadar sokakta “CTP adayı Tufan Erhürman bu yarışı kazanır” diyenlerin sayısı “ Ersin Tatar kazanacak” diyenlerden çok daha fazlaydı.

Ama son 10 günde tablo değişmeye başladı. Sokaktaki algı yavaş yavaş Ersin Tatar aleyhine değişmeye başladı. Tatar’ın “Atak”ları sokakta kendini göstermeye başladı.

Üstelik Ersin Tatar ABD’de gitmesi, haftaya Azerbaycan’a gidecek olmasına rağmen kendi lehine olumlu olarak yanıyor.

Tatar’ın kampanası Erhürman’ın kampanyasına göre daha kötü başlamıştı yarışa. Bunu zaten katıldığımız programlarda ve gazetemizde gündeme getirmiştik.

Ancak “Atak Zamanı” diyen Ersin Tatar ve kampanya ekibi bu sürede gerçekten atağa kalktı ve aradaki farkı kapattı.

Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi'nin son anketinde arada 4 puan fark vardı Tufan Hoca lehine. O zamanda söylemiştim şimdi de söylüyorum; “UBP son günlerin partisidir. 4 puan geriden gelir, 4 puan da fark atar” diye.

Gördüğünüz gibi fark kapandı gibi. Hatta bana göre Ersin Tatar bir iki puan öne geçti bile.

Çünkü yarışa önde başlayan Tufan Erhürman aynı şeyleri tekrar ediyor. Oyların üstüne yeni oylar ekleyemiyor. Tatar ne yapıyor, Atak diplomasi ile oylarını arttırıyor. Buna küskünlerin ikna edilmesi, Türkiye’den gelen ünlü isimlerin direk kendisine destek olması ve kendisi için oy istemesinin yarattığı olumlu faktörü elbette görmezden gelemeyiz.

Tatar’a hizmet eden bir diğer konu ise Rum liderliği. CTP’liler Süleyman Soylu, Ahmet Erbaş gibi isimlere takılsalar da Rum liderliği de en az Soylu ve Erbaş kadar Tatar’ın kampanyasına destek oluyorlar.

Kıbrıslı Türklerin hellim ihracatını engellemek için ellerinden geleni ardına koymayan Rum Yönetimi, Araplardan sonra Singapur’la ikili anlaşma yaptı ve Singapur Hellim ithalatını yasakladı. Şimdi 2 ülkede daha girişimde bulunduklarını ögreniyoruz.

Hayvancı, üretici Rumların bu tavrı karşısında Tatar’a ve onun Atak diplomasisine daha çok sarılmak durumunda kalıyor. Çünkü federasyon masalı ile karın doymayacağını onlar çok daha yakından biliyorlar.

Hal böyle olunca da Rumların gerek silahlanma yarışına girmeleri gerekse ekonomik olarak Kıbrıslı Türkleri yok etmeye kalkışmaları içeride milliyetçi cepheye güç katıyor.

Yani Erhürman açısından gerek Türkiye gerekse Rum kesiminden gelen destek olmayınca işler daha da zorlaşıyor.

Önümüzde 20 günden az bir süre kaldı Cumhurbaşkanlığı yarışının ilk turuna.

Tufan Hoca şapkadan tavşan çıkaramazsa işi zor. Ersin Tatar gelecek hafta Azerbaycan’da Türk Devletleri Teşkilatında KKTC Bayrağı ile şov yapamaya hazırlanıyor.

Bir taraf Atak yapıyor diğer taraf seyrediyor ve aradaki fark Tatar lehine her geçen gün değişiyor…