İki yıl önce, sade ama güçlü bir heyecanla adım attığım bir kapı vardı. O kapının ardında vizyon vardı, hayal vardı, mücadele vardı…
Ve o kapının üzerinde yazan isim: Kıbrıs Türk Medya.
Başta sevgili Duygu Pehlivan ve Alihan Pehlivan ile oturduk, konuştuk, planladık. Sadece bir medya platformu değil, bir fikir, bir duruş, bir üretim merkezi inşa edecektik. Hem haberin en doğrusunu halkla buluşturacak, hem dijital dünyada fark yaratacak, hem de sosyal medyada yankı uyandıracak işler yapacaktık.
Ve sözümüzü tuttuk.
Bu yolda yürürken sadece içerik üretmedik; aynı zamanda ilkleri başardık.
Özellikle magazin alanında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ses getiren çalışmalara imza attık. Etkinliklerden özel röportajlara, yerel sanatçılardan ulusal yıldızlara uzanan geniş bir yelpazede içerikler ürettik. Ve bu başarıyı sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye genelinde de hissettirdik.
Elbette bu başarı, sadece birkaç ismin değil; bu yolda bizimle omuz omuza yürüyen tüm ekip arkadaşlarımızın, emek veren basın mensuplarının, teknik destek sağlayanların, editörlerin, kameramanların ve perde arkasında sessizce katkı koyanların ortak başarısıdır. Hepimiz, aynı hedefe yürüyen bir ekibin parçaları olduk.
Bugün Kıbrıs Türk Medya 4. yaşını kutluyor.
Ve ben, bu ailenin bir parçası olmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum.
Geçtiğimiz iki yılda, her satıra emek kattım; her fotoğraf karesinde bir hikâyenin izini sürdüm. Sosyal medya hesaplarında doğru bilgiyle yankı uyandırdık, dijital ortamda etik yayıncılıkla güven verdik.
Biz yalnızca bir medya platformu olmadık.
Biz, halkın sesi olduk.
Biz, görünmeyeni gösterdik, duyulmayanı duyurduk.
Ve bunu yaparken ne doğruluktan, ne ilkelerimizden ödün verdik.
Kıbrıs Türk Medya sadece bir mecra değil, aynı zamanda bir misyon.
Hedefimiz sadece dördüncü yılı kutlamak değil, daha nice 4 yıllara, daha büyük başarılara imza atmak.
Bu yolun her adımı değerli. Ve bu yolda yürümeye devam ediyoruz.
Gururla, inançla, birlikle…
Nice yıllara Kıbrıs Türk Medya.
Ve iyi ki bu kapıdan girmişim.
