Tüm Süreci Samimiyetle Anlattım, Sabırla Okuyunuz.

Az Önce Beni Cumhurbaşkanlığı seçim yarışını 3. Tamamlayan Arif Salih Kırdağ Ağabeyim aradı, kendisiyle bir süredir telefonda derin sohbetler yapıyoruz, ben hayatımda her zaman yaşını başını almış tecrübeli insanlara saygı duydum ve ne söylüyorlar diye can kulağıyla dinledim.

Arif Ağabey bana “Özgür senden Ağabeyin olarak bir ricam var, senin aklın ve kalemin muazzam, lütfen bu seçim sürecini kendince bir özetle ve UBP’nin zarar görmesini engellemeye çalış, siz önemlisiniz.” talebi ve beni ateşlemesi üzerine bu yazıyı kaleme alıyorum.

Arif ağabey “Samanbahçe’de oy kullanmaya gelen türbanlı kardeşlerimizden birkaçı ile konuşuyor ve merakla oyunuzu kime verdiniz diye soruyor, bayanlar samimi bir ciddiyetle “Tufan Erhürman” diyorlar. Bu ikrarı duyan Arif ağabey hariç, yanındaki seçmenler şaşıyorlar.

Şaşırmayın !

Bana Göre, Türkiye içindeki Türkiye, bu seçim sürecini ve sonucunu gizli koridorlarda 1 yıldır çalışıyordu,

Aday Belirleme Süreciyle ilgili kendi duyumlarım,

UBP’nin Akil İnsanlarının seçimin ilk turunda her parti kendi adayıyla yarışsın önerisi Türkiye Tarafından Reddediliyor.

Bunun Üzerine Sol Siyaset bu fırsatı kaçırmadı, sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı’nın seçim döneminde 2020 yılında yaptığı hatayı yapmadı ve Birleşti.

Bu süreçte sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız Ünal Üstel beyde Cumhurbaşkanı olmak için Türkiye ile istişareler yürütüyor ancak Türkiye sayın Ünal Üstel’in UBP’nin güçlü adayı olarak bana göre KAZANMA İHTİMALİNİ düşünerek adaylığını kibarca reddediyor.

Peki Neden ?

Bana Göre, Türkiye sayın Tufan Erhürman’la Yürümek İstedi.

Öncelikle sayın Erhürman’nın Şartlarını Hristodudilis Kabul Etmeyecek, Türkiye El Yükseltecek, An İtibariyle Sayın Devlet Bahçeli’nin KKTC 82. İl Olsun Çıkışıda Bir Isınma Turudur, Bize Değil Rum’a ve Emperyal Dünyaya El Yükseltmedir.

Muhatap Onlardır.

Sayın ABD Başkanı ve Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Doğu Akdeniz Gazının Paylaşımı Konusunda El Sıkışmış ve Anlaşmış Olma İhtimalleriyle,

Gazze'den Sonra Konu Sıra Kıbrıs'tır.

Sayın Tufan Erhürman, Masaya Müesses Nizama Göre, Kıbrıs Türkünün Değil, Türkiye’nin Adamı Olarak Oturacaktır, Rum’un En Azından Bir Bölümünde Kedilerince İtibarı Olan, Yine En Azından Rum’da Kabul Görecek ve Gelecek Seçimi Kazanacak Olan AKEL’in Kamuoyuna ve Siyasi Tabanlarına “Ya Gazı Bölüşeceğiz, ya da ABD, İsrail, Türkiye ve Yunanistan Çökecek.” Gerçeğine İnandırıcı Bir Senaryo Adayıdır.

Sayın Tufan Erhürman Türkiye Müesses Nizamının Adayı Olarak Sola Kazık Atmıştır. Ama Hangi Sola, Onlar da Yaşayarak Öğrenecekler.

Bakın Göreceksiniz Önümüzdeki Süreçte ABD ve Dünya Müesses Nizamı Gavura Son Bir Şans Verecek ve Masada Şartları Kiliseye de Dayatacak.

Türkiye Bu Oyunları Güzel Oynuyor,…

Bana Göre Türkiye’nin Tercihi İlk Günden Beliydi.

Hâlbuki, Sayın Ünal Üstel UBP’nin Adayı Olarak Cumhurbaşkanlığına Çıksaydı Parti Hizipçileri sayın Üstel’den Kurtulmak İçin ve Tabiki Onu Cumhurbaşkanlığına Taşımak İçin Var Gücüyle Çalışacaktı.

Ancak Türkiye Devlet Olarak Önce Benim Menfaalerim Dedi.

Bana Göre Türkiye’nin Derin Devletinin ve Dışişlerinin aklında son 8 aydır sayın Tufan Erhürman vardı, Erhürman Türkiye tarafından çok iyi tanınan hatta TC Adalet Bakanlığında çalışmış bir akademisyendi.

Kendisiyle Muhtelif Defalar Devlet Görüşmüştü.

Aday süreci Türkiye tarafından bir santranç ustası gibi dizayn edildikten sonra sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın DESTELEYEREK KAYBETTİRİLME SÜRECİ İÇİN DÜĞMEYE BASILDI.

Sağda İlk Ağır Yara,

Yılmaz Bir Atatürkçü ve Laikliği İliklerine Kadar İşlemiş Kıbrıs Türkünün Hassasiyetleri Kaşındı.

Türban meselesinin UBP’nin önde gelenleri tarafından Türkiye’ye “ZAMANI DEĞİL SEÇİME GİDİYORUZ” DENMESİNE RAĞMEN DAYATILMASI hemen seçim öncesi UBP TABANININ AĞIR VE ONARILMAZ ŞEKİLDE FAY HATTININ KIRILMASINA NEDEN OLDU !

Meşhur Türkiye Seçim Ekibi,

Bir önceki seçimde başarısı kanıtlanmış yerel seçim ekibinin önde gelen ve hepimizin bildiği siyasal iletişim ve medya uzmanları YERİNE, Kıbrıs Türkünün Sosyolojisi İle Alakasız Bir Seçim Kampanyası Yürüten ve Açıkça Tufan Erhürman Lehine Bir Seçim Kampanyası Yapan Ekip İpleri Eline Aldı.

Sayın Tatar’la Kahvaltım,

Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar 4 Nisan PM Kararımız İle Cumhurbaşkanı Adayımız İlan Ettirildikten Sonra, Temmuz Başında İşlerin Çıkmaza Girdiğini Hissedince, Endişeli Bir Şekilde Beni Aradı ve Görüşlerimi Dinlemek İçin Lord’s Palace Hotelde Kahvaltıya Davet Etti,

Kendisine Görüşüm Netti,

Türkiye Seçim Ekibinden Ayrı Olarak, Siyasal İletişim Uzmanı sayın Özdemir Tokel ve Medya Uzmanı Gazeteci Ağabeyim sayın Özer Kanlı’nın başında olduğu profesyonel bir seçim ekibi kurmasını salık verdim.

Sayın Cumhurbaşkanımızda bana bir çalışma hazırlamamı ve maliyet çıkartmamı söyledi, bir ay boyunca çalıştım, önce çalışmamı sayın Özer Kanlı ağabeyime gösterdim, olurunu aldım, sayın Cumhurbaşkanımızdan Çalışmamı Anlatmak İçin 2 Defa Randevu İstedim ve Kendisi Bana “Türkiye’den Gelen Seçim Ekibiyle Çalışacağını ve Her şeyin Kontrol Altında Olduğunun Garantisini Aldığını Söyledi.

Bizde Kendilerine Başarılar Diledik.

Ben Zevahiri Kurtarmak İçin Bir Başıma Çok Çabaladım.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yapılan son cumhurbaşkanlığı seçimleri sadece bir siyasi yarış değildi, Bir Santranç Oyunuydu. Öyle bir oyunki bol sayıda piyon birbirini yedi.

Bu Seçim 8 Mart tarihi itibariyle Türkiye'nin adayının netleştiği sonucu belli bir yarıştı. 8 Mart Tarihinde Ne Olmuştu !

Sayın Sibel Tatar’ın, sayın Cumhurbaşkanımızın aksine, ortaöğretim okullarında başörtüsünü serbest bırakan tüzüğe karşı konuşması hem UBP PM’ye aldırtılan yürüyün da gorgmayın kararını hem da sayın Başbakanımızın onca desteğini parti disiplini nezdinde boşa düşürdü.

İşte UBP ESAS BURADA BÖLÜNDÜ.

Türkiye, benim duyumuma göre hem sayın Başbakanın hem de sayın Cumhurbaşkanımızın bu türban konusunu lütfen erteleyiniz seçimler var zamanı değil denmesine rağmen konu Anavatan tarafından bizlere dayatıldı.

Ey UBP’li Kıymetli Kardeşim, Vefakar Cefakar Partililerim, Değerli Büyüklerim, Oyun İçinde Oyunda Figüran Olduk.

Kavga Ederek ve Birbirimizi Yıpratarak Değil, Tartışarak Doğruları Bulmak Zorundayız, Kenetlenme Bir ve Birlik Olma Zamanı Esas Şimdidir.

Biz Seçimde %30’un Üzerinde Oy Aldık, Bunca Oyuna Rağmen Tabanımızı Koruduk, Görevimizi Yapmaya Çalıştık.

Bu Devletin Esas Sahibi Biziz, Biz Kıbrıs Türkleri, Atasını Bu Toprağa Gömenler ve Bu Toprağa Tırnaklarını Geçirenler.

Hepinize İnanıyorum ve Güveniyorum.

Allah Yar ve Yardımcımız Olsun. Amin.