Günlük hayatın temposu, hava kirliliği ve stres, cildimizi ilk etkileyen unsurlar arasında. Makyaj, ekran
ışığı, kötü beslenme… Cildimiz her gün birçok sınavdan geçiyor. Peki gerçekten cildimize kulak veriyor
muyuz. Her cildin ihtiyacı farklıdır: Yağlı, kuru, karma, hassas…Ürün seçerken popülerliğe değil, cilt
tipine uygun içeriklere dikkat etmek gerekir. Dermatolojik testlerden geçmiş ürünler tercih edilmeli.
Güneş ışınları cilt yaşlanmasının %80’inden sorumludur. Yaz-kış demeden, SPF 30+ koruyucu
kullanılmalı. Güneş kremi sadece plaj için değil, günlük kullanım için bir alışkanlık olmalı. Gece cilt
bakım rutinine nemlendirici, serum, anti-aging ürünler dahil edilebilir. Uyku sırasında cilt yenilenir, bu
yüzden kaliteli uyku da bir bakım unsurudur.
Bol su içmek, antioksidan açısından zengin beslenmek, şekeri azaltmak… Cilt bakım ürünleri kadar
beslenme de cilt sağlığını etkiler. Vitamin eksiklikleri (özellikle B12, C, E) ciltte hemen kendini gösterir.
10 adımlık rutinler yerine sade ama etkili içerikler tercih edilmeli. Az ama öz: Cildi yormayan, düzenli
kullanılan birkaç ürün yeterli olabilir. Fazla ürün, cilt bariyerini zayıflatabilir. Cilt bakımı, lüks değil bir
öz bakım biçimidir. Cildinize zaman ayırmak, kendinize verdiğiniz değerin bir yansımasıdır.
Unutmayın, sağlıklı bir cilt yalnızca güzel görünmek için değil, iyi hissetmek için de önemlidir.
“Cilt bakımında mucizeler bir gecede olmaz. Sabır, düzen ve sevgiyle yaklaşın cildinize.”