Açıkça Uyarıyorum Dana Et Fiyatları Patlamak Üzeredir,
Et Fiyatlarındaki Artış Basit Bir Konu Değildir,
Dana Etinin Gıda Eflasyon Sepetindeki Ağırlığı %17’e Ulaşmıştır.
Kaçakçılık, Bilinçsiz Üretim ve Rant Çeteleri KKTC’yi Nasıl Boğuyor Analizini Yapalım !
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Dana Et Fiyatlarının Dünya Ölçeğinde bu kadar yüksek olmasının ardında sadece üretim açığı ya da yem maliyetleri yoktur.
Asıl mesele, yıllardır göz göre göre büyüyen, devleti milyarlarca lira zarara uğratan ve vatandaşın cebini boşaltan kaçakçılık ve rant çeteleridir.
Bugün gelinen noktada KKTC et piyasası, içeriden ve dışarıdan beslenen bu sistemin elinde oyuncak haline gelmiş durumdadır.
Sınır Kapıları Kaçak Et Otobanına Dönmüştür,
Resmi olarak yasak olmasına rağmen Yeşil Hat üzerinden et ve et ürünleri Güneyden KKTC’ye rahatlıkla giriyor.
Kontrol noktalarında 5 kilo bahanesi ile göz yumulan geçişler, yılda on binlerce kez tekrar ediyor.
Kasaplar Birliğinin Yaptığı Hesaplamalara Göre , eğer sınırdan Geçenlerin Yarısı bu şekilde 5 kilo et taşıyorsa, geçen kişi sayısı ile aylık 175 ton, yıllık ise yaklaşık 2100 ton et bu ülkeye kaçak giriyor.
Bunun bugünkü fiyatlarla ekonomik karşılığı yaklaşık 35 milyon Euro.
Bu Sadece Et Tüketimidir!
Asıl Sorun, Etin Yanında getirilen diğer gıdalar, tüketim ürünleri ve Güney Restaurantlarında Bırakılan Gelirlerle birlikte bu rakamın 100 Milyonlarca Euroya çıktığını tahmin etmek zor değil.
Bu para nereye gidiyor !
KKTC’nin bütçesine, Kıbrıs Türkünü kasabına, marketine, restaurantına, turizimine kısaca vergi gelirine, üreticisine gitmiyor.
Rum tarafındaki marketlere, kasaplara, ve bu ticaretten nemalanan kaçakçı ağlarına gidiyor, ve en nihayetinde tabiki Rum Milli Muhafız Ordusuna Gidiyor.
Kuzeyden Güneye Yapılan Her Alış Veriş Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Bütçesine, oradan da Rum Milli Muhafız Ordusuna %1,9 oranında aktarılıyor.
2023 rakamlarına göre bu rakam 700 milyon Eurodur.
Namuslu Üreticiler Zahmet Çekerken , Rantçılar Servet Büyütüyor
KKTC’de Kasaplar, büyükbaşta hayvan bulamıyor.
Süt üretimi cazip hale geldiği için dişi hayvanlar kesilmiyor, erkek dana arzı azalıyor.
Bu arz açığı fiyatları yukarı çekiyor.
Ama tam bu sırada devreye giren kaçak et akışı, üreticinin pazarını daraltıyor, satış hacmini düşürüyor.
Ölçek küçüldükçe birim maliyet daha da artıyor.
Namuslu Üretici zor durumda, tüketici pahalıya et alıyor.
Peki kim kazanıyor !
Kaçakçılar ve onları koruyan rant şebekeleri. Bu işin içinde bireysel taşıyıcıdan tutun, organize eden aracıya, hatta bazı ticari işletmelere kadar geniş bir ağ olduğu biliniyor.
Kaçak etin kar marjı o kadar yüksek ki, bu zincirin bozulmaması için bazı odaklar resmen “Müdahale Edilmesin Lobisi” yapıyor.
Devletimizin Gözü Önünde Açık Pazar Devam Ediyor
Bakınız Rakamlar Çarpıcı
KKTC’de yine Kasaplar Birliğimizin hesaplarına göre, Kişi başı kırmızı et tüketimi geçmiş dönemde 38–40 kg’dan 12–19 kg’a düştü.
Anacak Bu Rakamlarada Yine Kasaplar Birliğine Göre Bir Fırıldak Var.
Tüketim düşmedi, kaydı değişti.
Yani vatandaş eti hala yiyor ama kasap veya marketten değil, Güney’den satın alıyor.
Bu Rakamlarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin İstatistiklerine Resmi Olarak Girmiyor.
Kaçak giren etin yıllık parasal karşılığı 35 milyon Euro.
Sepet etkisiyle (yanında alınan diğer ürünler ile) bu rakam en azından 2 katına çıktığı hesaplanıyor.
Bu durum, KKTC Ekonomisi için yılda en az 70 milyon Euro’nun üzerinde Ciro kaybı demek.
Üstelik bu para, ülke ekonomisinin içinde dönmeyip doğrudan dışarı Güneye kaçıyor.
Bu tablo karşısında hükümetimizin hala net, KÖKTEN ÇÖZÜM bir önlem almaması kabul edilemez.
“Denetim Var” masalları, kapıdan geçen tonlarca eti engellemiyor.
Maalesef Aksine, sistemin devamı için bir “Kontrollü Serbestlik” görüntüsü var.
Bu da kaçakçıya yeşil ışık yakmak demek.
Sınır Kapılarında nadiren yapılan aramalarda ele geçirilen et miktarları bu rakamın çok daha üzerinde bir hacmin sınır kapılarından geçtiğine işarettir.
Daha Geçen Haftalarda, Metehan Sınır Kapısında, Sadece Bir Araçta Yakalanan Sağlıksız 100 kilonun Üzerindeki Et Buna Sıradan Bir Kanıttır.
Eğer devlet, sınırdan geçen her gram eti kayıt altına almaz, sert yaptırımlar uygulamaz ve kaçak et ticaretine ekonomik olarak cazip gelmeyecek bir iç piyasa fiyatı oluşturmazsa, bu düzen sonsuza kadar büyüyerek sürecek ve sonunda sektörlerimize ağır zarar verecektir.
Bu Konuyu Ciddiye Alınız.
ÇÖZÜM NEDİR...
Kontrollü Karkas Et İthalatına Acilen Başlanmalıdır,
Bu Konuda Geçmişte Olduğu Gibi Yerli Üretimi Koruyarak, “2 Yerli, 1 İthal” formülüyle fiyatları dengeleyecek bir ithalat modeli ÇOK ACİL hayata geçmelidir
Dana Eti İthalatını Devlet Değil, Bu Konunun Ehli Olan, Et Piyasasını İyi Bilen Birlikler ve İş İnsanlarımız Yapmalıdır.
Devlet Regüle Eden ve Denetleyen Olmalıdır.
AB menşeli taze karkas, Halkın talebine uygundur,
Halkımızın Tercihi En Son İthal Edildiği Gibi Donmuş Et Değil, Sağlıklı Soğuk Zincir İle Memleketimize Ulaşmış Taze Ettir.
Besi Danası İthalatı Uzun Vadede Yerli Arzı Artıracak, Erkek Etçi Irk Besiciliği Doğru Teşviklerle Gelişecektir.
Veteriner ve Kayıt Sistemimizde, Her Hayvanın Kulaktan Tabağa İzlenebilir Olmasıdır.
Sınırlarımızda Sıfır Tolerans Olmalıdır.
Kaçak etin taşıma miktarı, kim tarafından getirildiği fark etmeksizin ağır cezalar ve yaptırımlara tabi tutulmalıdır.
Ette Kaçakçılık, Yakın Zamanda Bu Fiyat Artışları ve Güneye Kayan Ekonomi İle Maalesef Milli Güvenlik Meselesine Dönecektir.
KKTC’nin et fiyatlarındaki anormallik, yalnızca bir “Yanlış Tarım Politikası” meselesi değildir.
Bu, Ekonomik Egemenlik, gıda güvenliği ve milli gelir kaybı konusudur.
Kaçakçılık, hem namuslu üreticiyi bitiriyor, hem tüketiciyi sömürüyor hem de devletin kasasını girmesi gereken vergiden ediyor.
Bu ağdan beslenen RANTÇILAR zenginleşirken, KKTC halkı en temel gıda maddesi olan et için bile Güneye bağımlı hale geliyor.
Yanında devamında aldığı market ürünleriyle ekonomimize ağır darbe iniyor.
Eğer bu tabloya “Alışılırsa” ve Acil Önlem Alınmazsa, çok değil birkaç yıl içinde KKTC’de kasap raflarında yerli eti görmek bile mucizeye dönüşecek.
O noktada da kimse “Neden Bu Hale Geldik” diye sormasın, cevap özellikle 2010 yılı sonrası bir anda artan yıllardır gözümüzün önünde, sınır kapılarından rahatça geçip giden tonlarca kaçak etin içinde gizlidir.
