Referans aldığınız adam ABD’deki 2 numaralı FETÖ destekçisidir.

Sefalet endeksi, enflasyon, faiz, işsizlik ve büyüme oranlarının bileşiminden elde edilen basit bir göstergedir.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Steve Hanke bu endeksi sık sık gündeme getirmekte ve özellikle Türkiye’yi hedef almaktadır.

Erkan Okandan’ın 2018–2024 dönemini kapsayan Steve Hanke'den esinlendiği makaleside bu metodolojiyi esas alarak KKTC’nin sefalet endeksinde ciddi bir bozulma yaşadığını sözde ortaya koymaktadır.

2018’de 71 puan olan endeksin 2024’te 142 puana yükselmesi, yüzeyde bakıldığında ekonomik tablonun kötüleştiğini göstermektedir.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılan metodolojinin sonuçları ne kadar gerçeği yansıttığıdır.

Örneğin Okandan makalesinde, Merkez Bankası’nın açıkladığı mevduat faizlerine keyfi şekilde 5 puan ekleyerek kredi faiz oranını hesaplamaya dahil etmiştir. Bu, endeksi olduğundan yüksek göstermektedir.

Yine KKTC’deki enflasyonun önemli kısmı ithal enflasyondur, yani Türkiye’nin para politikası ve döviz kurundaki dalgalanmalar birebir yansımaktadır.

Bu yapısal bağımlılık dikkate alınmadan yapılan hesaplama, tabloyu olduğundan daha karanlık göstermektedir.

Büyümenin ise sadece “eksi” olarak yansıtılması, KKTC’deki turizm ve yükseköğrenim gelirlerinin refah üzerindeki etkisini göz ardı etmektedir. Bu nedenle endeks hesaplamasında matematiksel büyük hatalar vardır.

Steve Hanke’nin yaklaşımı da bu tabloyu daha da önyargılı hale getirmektedir. Türkiye’ye karşı sistematik şekilde olumsuz bir söylem geliştiren Hanke, sadece ekonomik verileri değil, ülkenin siyasi imajını da hedef almaktadır.

Örneğin geçtiğimiz aylarda Türk bayrağı üzerine “No Freedom” yazılı bir görsel paylaşarak Türkiye’yi kötülemiştir.

Yine Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonrası yaptığı paylaşımlarda resmi enflasyon verilerini yok sayarak kendi ölçümlerini öne çıkarmış, TL’yi “çöp para” gibi tanımlamıştır.

Economist kapağı ve bazı yabancı gazetelerde çıkan karikatürlerle aynı dönemde Türkiye’ye karşı bu söylemleri artırması, eleştirilerin bilimsel değil, POLİTİK AMAÇLI olduğunun göstergesidir.

Steve Hanke’nin ABD’de Michael Rubin’den sonra en büyük FETÖ destekçisi olduğu bilinmektedir.

KKTC açısından bakıldığında sefalet endeksindeki artışın temel nedeni Türkiye’den ithal edilen enflasyon şoklarıdır. Bu, yapısal bir sorundur ancak endeks bunu “sefaletin fotoğrafı” olarak göstermektedir.

Oysa gelir dağılımı, kamu transferleri, kayıt dışı ekonomi ve döviz girdileri gibi faktörler hesaba katıldığında tablo daha farklı görünmektedir.

Sefalet endeksi tek başına gerçeği değil, İDEOLOJİK BİR PROJEKSİYONU yansıtmaktadır.

Yenidüzen Gazetesindeki Erkan Okandan’ın çalışması matematiksel hatalarla dolu sözde veriye dayalı bir tablo sunsa da Steve Hanke’nin önyargılı söylemleriyle birleştiğinde KKTC ekonomisi olduğundan daha kötü gösterilmektedir.

Bilimsel analiz, verilerin bağlam içinde ele alınmasını ve metodolojinin sınırlarının açıklanmasını gerektirir.

Bu yapılmadığında ekonomik değerlendirme, Türkiye karşıtı politik bir söylemin parçası haline gelmiştir.

Muhalefet Yapacağım ve İcraatları Bakımından Gelmiş Geçmiş En İstikrarlı Hükümet Olan Üstel Hükümetine Vurayım Derken Göz Çıkardınız.