Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde basın özgürlüğü maskesi altında sergilenen iftiralar, aşağılamalar, rezaletler, bini aştı…

Bu şahıslar ve yayınlar KKTC’nin tarihine kara bir leke olarak düşmüştür.

Devletimizi, Milletimizi, Bayrağımızı, Cumhurbaşkanlarımızı, Başbakanlarımızı, Bakanlarımızı, Kişileri aşağılayan, iftira atan, sosyal medya maymunlukları ile küçük düşürdüğünü zanneden,

Büyük Türk Milletinin kutsallarını alaya alan, Kişilik Haklarını Çiğneyen bu iğrençlikler ne gazeteciliktir ne de ifade özgürlüğüdür.

Bu, Düpedüz Düşman Operasyonudur.

Sözde Özgürlük Maskesiyle Yürütülen İhanetlere Bakınız,

Basın özgürlüğü, fikrin, eleştirinin, hakikatin sesidir, ama bugün gördüklerimiz, İçimizdeki Hainlerle Birlikte, Rum istihbaratının ve AB fonlarının pompaladığı aşağılık bir projeden ibarettir.

KKTC’de “ÖZGÜRLÜK” adıyla üretilen montajlar, hakaretler ve iftiralar, yalnızca bir şeyi hedef almaktadır.

Devletimizin, Makamlarımızın ve Kişilerin saygınlığını aşındırmak.

Bu kokuşmuş sözde gazete ve sosyal medya yayınları, bir mizah değil, düşmanla iş tutan taşeronların pisliğidir.

Ey Hainler, Hepiniz İstisnasız Kıbrıs Türkünün Can Düşmanı Rum İstihbaratı KİP'in ve Avrupa Birliğinin Fonladığı Kuklalarsınız,

Rum istihbarat örgütü KİP ve EOKA’cı Stelios Vakfı ve benzerleri üzerinden açıkça yıllardır yürüttüğü psikolojik harp, bugün sosyal medya çöplüklerinde yeniden sahnededir.

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Takvimi Yaklaştıkça, Hem Bu Aşağılık Propaganda, Hem de Devlet Düşmanı “Sendikalar” Daha da Azacaktır.

Eylül Ayı Ortası İtibariyle Siz Seyreyleyin Bu Kara Tiyatroyu,

AB fonlarıyla beslenen kimi “Basın Artıkları”, özgürlük kılıfıyla ihanetlerini sürdürmektedir.

Ama unuttukları bir şey var, Kadim Türk Milleti ve O’nun vücut bulmuş hali olan kurdukları Devletler, ne ilk defa ihanet görüyor, ne de bu tarz aşağılık operasyonları unutuyor.

Devlet, Bayrak ve Makamların Düşmanlığının Hesabı Her Zaman Sorulmuştur, Sorulacaktır.

Bu Topraklarda Devlete, Bayrağımıza, Makamlarımıza, Devlet Büyüklerimize dil uzatan, Cumhurbaşkanlarımızı, Başbakanlarımızı, Bakanlarımızı, Makamlarımızı, alaya alan hiçbir mecra cezasız kalmadı, kalmayacak.

Bugün “Basın Özgürlüğü” kisvesiyle sergilenen bu iğrençliğin bedeli olacaktır.

HUKUKUN ELİ ÜZERİNİZDE OLACAK, DEVLETİMİZ BU REZİLLİKLERİNİZİ UNUTMAYACAK, SESSİZCE SİLİNİP GİDECEKSİNİZ...

Bugün görev, sadece Devlete ve Hukuka değil, Halkımıza da düşmektedir.

Halkımıza Düşen, Yapılanları Akıl ve Vicdan Süzgecinden Geçirip, Yayınlanan bu rezil içeriklerin “Özgürlük” değil, İHANET ÜRÜNÜ olduğunun farkına varmalıdır,

Düşmanın taşeronluğunu yapan Sosyal Medya çöplükleri SAYFALARINDA PROTESTO edilmelidir,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine, Türk Milletine, Bayrağına, Makamlarına küfredenler, alaya alanlar şunu çok iyi bilsin,

Devletin sabrı vardır, Hafızası vardır ve Hesap günü vardır.

Kim Ne Ekerse Onu Biçecek…

Bu Topraklarda, İhanetin, İftiranın, Küçük Düşürmenin ve Kutsallara Küfrün Bedeli Hep Ağır Olmuştur, Yine Ağır Olacaktır.

Bu Hesabın Ödenmeyeceğini Düşünenler, Hainlerin ve Hıyanet Şebekelerinin Geçmişlerine Buyursun Baksın.