Tabak Kadar Ülkede Sarayönü Muhabbetleri Devam Ede Dursun, Küçük Beyinlilerin Şahıslar Üzerinden Yürüttüğü Seviyesiz Mahalle Kavgası Dışında Dünya Kaynıyor…

Bizdeki edepsiz MÜPTEZELLER O’na buna, hatta Devletimizin Başına ayar verme uğraşındayken, popülist, açgözlü, vasıfsız ve güdük siyasetçiler Kıbrıs’ta son gaz devamdır !

Şaka değil… Dünyanın hiçbir yerinde huzur kalmadı.

Devletler artık çok daha militer ve halka savaş tatbikatları yaptırırken, Pasifik’te Sessiz Kıyamet Kopmak Üzeredir.

Çin Japonya Tayvan Üçgeninde Yaklaşan Fırtına

Uzak Asya uzun zamandır gerilimlerle anılan bir bölgeydi, bugün ise adeta yeni bir küresel kırılmanın eşiğindedir. Bir zamanlar istikrar ve teknolojiyle simgeleştirilen Japonya, artık savaş söyleminin merkezinde duruyor.

Çin’in yükselişi, Tayvan’ın kırılganlığı ve Amerika’nın bölgeyi açık bir satranç tahtasına çevirmesi, Pasifik’in geleceğini belirsiz bir karanlığa sürükledi.

Dişi Trump, Japonya Başbakanı Takaçi’nin “Tayvan’a saldırı, Japonya’ya saldırıdır” çıkışı, diplomatik bir uyarıdan çok daha fazlasıdır.

Bu söz, Çin’in yıllardır bastırdığı bölgesel tansiyonun düğmesine basan bilinçli bir hamle niteliğindedir. Pekin’in tepkisi gecikmemiştir.

“Japonya karışırsa ezip geçeriz.”

Böylesi bir ton, iki ülke tarihinin en sert karşılıklı mesajlarından biri haline gelmiştir. Üstelik bu kez tehdit sadece sözde değil, ekonomik, askeri, siber ve toplumsal birçok alt cephe açılmış durumdadır.

Çin sadece bu hafta Japonya’ya 500 bin adet uçuş biletini iptal etmiştir. Japonya Turizmi tarihi çöküştedir.

Türkiye İçin Kıbrıs Ne İse, Tayvan da Çin’in Sinir Ucudur

Aslında Tayvan Çin Demektir, Bu Dönemi Merak Edenler Mao Zedong liderliğindeki Komünist Partinin 1949 öncesi ve sonrası dönemlerini inceleyebilir.

Kitap Önerisi İsteyenler Özelden Yazabilirler,

Devam Edelim...

Japonya’nın Panik Katalizörü Tayvan’ın adı her geçtiğinde Pekin’de tansiyon yükselmektedir. Nasıl Yükselmesin ! TAYVAN, Çin açısından yalnızca “ayrılmış bir vilayet” değil, prestij, tarih, kimlik ve güç sembolüdür.

Tayvan ve Çin Bir Devlettir.

Kontrol altına alınması, yalnızca bir yeniden birleşme adımı değil, Pasifik’teki Amerikan zincirinin kırılması anlamına gelmektedir.

Japonya açısından tablo çok daha acildir. Tayvan düşerse, Çin’in Japonya’ya olan mesafesi 110 kilometreye kadar düşmektedir. Bu, Tokyo’nun ulusal güvenlik algısında sarsıcı bir kırılma yaratacaktır.

Japon stratejistler bu senaryoyu, “ülkenin nefes borusunun kesilmesi” şeklinde tarif etmektedirler. Bu nedenle Tayvan’ın savunmasını, Japonya’nın bizzat kendi savunmasıyla eşdeğer görmektedirler.

Bize ne kadar benzer değil mi !

Pekin ise sabırlı davranmayı an itibariyle bırakmıştır. Meşhur uzak doğulu vakur duruş yerini hırçın ve saldırgan bir adama bırakmıştır. Savaş uçakları neredeyse her gün Tayvan hava sahasını yoklamaktadır.

Tatbikat adı altında adanın etrafı çevreleniyor. Bir sabah Çin birliklerinin Tayvan kıyılarına çıkması, artık abartılı bir ihtimal olarak görülmüyor.

Çip Savaşlarını Daha Önce Hap Gibi Makalelerimde ve Gazete Köşelerimde Yazmıştım. Programlarımda Anlatmıştım.

Bu Ada Düşerse Dünya Dizüstü Çöker...

Tayvan sadece sıradan bir ada değildir, modern dünyanın kalbi orada atmaktadır. Küresel çiplerin büyük bölümü Tayvan’da üretilmektedir. Bu fabrikalar durduğu anda, otomotivden savunma sanayisine kadar her şey kilitlenir.

Bazen kendi kendime makalelerimi yazarken gülüyorum.

Acaba bizdeki Müptezel Siyaset Tayvan Adasını Yönetseydi Tayvan’lıların Hali Nice Olurdu !

Çin, Tayvan’ı ele geçirdiği anda küresel teknoloji üretiminde kontrol edilemez bir üstünlük kazananacktır. Bu nedenle Amerikan savaş doktrinlerinde tuhaf bir detay yer almaktadır.

Çin-Tayvan savaşı patlarsa, ABD’nin ilk hedefi Çin değil… Tayvan’daki çip tesisleridir.

Yanlış Okumadınız !

Çünkü Washington için Tayvan’ın Çin’e geçmesi, nükleer bir denge kırılmasıyla eşdeğer kabul edilmektedir.

Çin’in Ekonomik Kılıcı Japonya’yı Boğmaya Yönelik Sessiz Ablukaya Devam

Çin savaş gemilerini bekletiyor, asıl darbeyi ticaret üzerinden vuruyor. Çin son haftalarda Uzakdoğu piyasalarında,

Japonya’dan deniz ürünleri alımını tamamen durdurdu,

Tarım ürünleri ithalatını azaltmaya başladı,

Turizm akışını kesti,

Gidiş Uçuşlarını durdurdu,

Öğrencilerine derhal Japonya’dan dönme çağrısı yaptı,

Çinli işletmelere Japonya’ya yatırım yapmamalarını tavsiye etti.

Çin’in ekonomik hacmi öylesine devasadır ki herhangi bir sektörden çekilmesi, Japon piyasalarında depreme yol açmaktadır. Japonya’nın turizm gelirlerinin üçte biri Çinli turistlerden gelmektedir.

Bu kesinti, pandemi benzeri bir ekonomik sarsıntı yaratmaya adaydır.

Alo Alo Kıbrıs’taki Müptezel Siyasete Duyrulur !

Pekin’in elindeki en büyük koz ise nadir toprak elementleridir.

Bu mineraller olmadan modern teknoloji üretilemez.

Çin bu alanda dünyanın merkez tedarikçisidir. Eğer bu kapı Japonya’ya kapatılırsa, fabrikalar peş peşe kapanabilir.

Bu durum Japon ekonomisinin çökme ihtimalini dahi gündeme taşıyabilir.

Carry Tarde’in (Ucuz Faizli Parayla Borçlanıp Yüksek Fazili Para Birimine Yatırarak Kar Etme Stratejisi'nin) Dünya Merkezi Olan Japon Ekonomisinin Çökmesi Demek Dünya Ekonomisinde Çöküşüne Domino Taşı Etkisi Demektir.

Müptezel ve Sağır Kıbrıs Siyaseti Uyuma !

Sermaye Kaçışı Başlamıştır, Japonya’nın Zenginleri Güvenli Liman Aramaktadır...

Gerilim sadece sınırları değil, sermayeyi de titretmiştir. Japon finans çevrelerinde ciddi bir panik havası görülmektedir. Varlıklı Japonlar ve üst-orta sınıf, birikimlerini hızla,

Dolara,

Altına,

İsviçre’ye,

Singapur’a,

ABD bankalarına kaçırmaya başlamıştır.

Bu tür bir sermaye dışarı akışı genelde savaş başlamadan önce gözlenen bir sinyal niteliği taşır. Japonya’da bu sinyal şimdiden yanmaktadır.

Siber Cephe Çin’in Görünmez Ordusudur,

İyi Okuyun…

Pekin’in en sessiz ama en etkili silahlarından biri siber saldırılar. Japonya gibi tamamen dijital altyapıya bağlı bir ülke için neredeyse atom bombasına eşdeğer bir tehditdir.

Enerji şebekeleri, banka ağları, metro sistemleri, kamu portalları, Çin’in hacker birlikleri bu alanlarda ciddi test saldırıları yürütmektedir.

Tokyo yönetimi, kritik altyapının bir bölümünde anlık kesintiler yaşandığını ima eden açıklamalar yapmaktadır.

Siber saldırılarla Japonya’nın günlük yaşamının birkaç saatliğine bile durması, ülke ekonomisini haftalarca sallayabilir.

Pekin’in “gri bölge” stratejisi burada ortaya çıkmaktadır.

Savaş ilan etmeden, karşı tarafın düzenini içeriden çözmek Çin Yüksek Savaş Felsefesinde Esas Kuraldır.

ABD’nin Gizli Hesabı Nedir ! Savaş Japonya’da Çıksın, Amerika'ya Dokunulmasın, Hesaba Bak İzaya Gel...

Japonya’daki muhalif çevreler, gerilimin arkasındaki asıl gücün Washington olduğu görüşündedir.

Bu kesime göre ABD, Çin ile doğrudan çatışmak yerine,

Japonya’yı, Güney Kore’yi, Tayvan’ı bir tür tampon gibi kullanmak istemektedir.

Amerika, Pasifik’te 100 bini aşan asker konuşlandırmış durumdadır. Japonya’daki ABD üsleri, Çin tarafından açık bir kuşatma unsuru olarak algılanmaktadır.

ABD’nin Tayvan’ı koruma söylemi, kimi uzmanlara göre Çin’i provoke etmekten öteye gitmemektedir. Washington, Çin’in kontrolsüz bir şekilde güçlenmemesi için çatışmayı Pasifik’in batı ucunda, mümkünse Japonya topraklarında yaşatmayı tercih etmektedir.

Bu görüşüşüm spekülatif görünebilir, fakat bölgedeki askeri yığınak, programlı bir çatışma mimarisini andırmaktadır.

Japonya’nın İçinde Büyüyen Fırtına,

Milliyetçilik, Göçmen Baskısı ve Toplumsal Patlama An Meselesidir.

Gerilim Japon toplumuna da sirayet etmeye başlamıştır. Çinli işçilere yönelik düşmanlık artmaktadır. Polis sokaklarda Çin’lilere daha fazla kimlik kontrolü yapmaktadır.

Bazı Çin işletmeleri saldırıya uğramaktadır. Hükümet, büyük şehirlerde sığınak kapasitesini artırmaktadır.

Japonya’nın uzun yıllar süren “BARIŞ TOPLUMU” görüntüsü hızla erimektedir. Ülke, Soğuk Savaş’ın bittiği yıllarda bile bu denli gerilmemiştir.

Toplumun bir bölümü, “Japonya’nın savaşa sürüklendiğini” düşünürken, bir başka kesim Dişi Trump, Başkan Takaçi’nin sert çizgisini desteklemektedir.

Ulusal gururun yeniden canlandığını savunan gruplar, geçmişte savaş suçlusu sayılan komutanların anıtlarına bile daha fazla ilgi göstermektedir.

Bu, Japonya’nın savaş öncesi ruh halini hatırlatan tehlikeli bir dönüşüm olarak yorumlanmaktadır.

Fırtına Çanı Nedir ! Pasifik Yeni Dünya Savaşının Odak Noktası Olabilir !

Pasifik coğrafyasında yaşananlar, yalnızca Çin ve Japonya’nın kavgası değil. Tayvan’ın kaderi, dünya ekonomisinin de kaderine dönüşmüş durumdadır.

Çin’in yükselişi, ABD’nin düşüş korkusu, Japonya’nın sıkışmışlığı ve Tayvan’ın çip gücü birleştiğinde, ortaya kontrolsüz bir jeopolitik karışım çıkmaktadır.

Bu karışımın tek bir kıvılcımla patlayabileceği görüşü giderek güçlenmektedir.

Bir sabah şu manzaralardan birine veya birkaçına uyanmak artık mümkündür,

Tayvan kıyılarına çıkan Çin birlikleri,

Japonya sığınaklarına koşan siviller,

Pasifik’te Amerikan bombardıman uçakları,

Dünya genelinde çöken çip tedarik zinciri,

Küresel finans piyasalarında panik satışları.

Pasifik şu an sessizdir, fakat sessizlik, yaklaşan fırtınanın habercisi gibidir.

Bizde Müptezel Siyaset Bunları Okumaz, Araştırmaz, İlgilenmez, Zaten Duysada Anlatamazda !

Allah'a Emanet Olun, Zaten Kıbrıs İçin Başka Ne Söyleyeyim !