Fotoğrafım Tam 21 Yıl Öncesi, Yer Lefkoşa Mezarlığı Girişi, Bila Bedel, Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı Yararına, Üniversiteden Arta Kalan Zamanlarımda Çiçek Buketliyip Sattığım Günlerden...
Lösemiyle mücadele eden bir çocuğun yüzündeki gülümseme, çoğu zaman insanın içine işleyen bir direnişin sessiz izidir. O gülümseme, acıyla umut arasına sıkışmış küçücük bir bedenin, dünyaya “ben buradayım” deyişidir.
Bu yüzden lösemili çocuklara uzatılan her el, bir yardım hareketi olmanın çok ötesine geçer, bir insanın yaşamına yeniden dokunmanın, ona nefes olacak bir ışık yakmanın adıdır.
Siz Hiç Onkoloji Bölümünde Küçücük Bedenlerin Kemoterapi Sonrası Nasıl Zorlukla Yürüdüklerini Gördünüz mü...
Bir çocuğun günleri hastane koridorlarında geçiyorsa, o koridorlar yalnızca tedavinin yolu değildir, anne babaların titreyen elleri, gece boyunca uyuyamayan ailelerin sessiz çığlıkları ve sağlık çalışanlarının yorgun ama kararlı adımları da bu yolun içindedir.
Böyle zamanlarda destek, yalnızca tıbbi bir katkı değildir. Moral taşıyan bir mektup, umut veren bir oyuncak, bir çocuğun kendini yalnız hissetmediğini bilmesi bile hastalıkla verilen o büyük mücadelenin moral cephesini güçlendirir.
Lösemi, yalnızca bir hastalık değil, ailelerin yaşamını kökünden sarsan bir sınavdır. Tedavi süreci aylarca, kimi zaman yıllarca sürer.
Ailenin ekonomik gücü ne olursa olsun, uzun soluklu bir mücadelenin ağırlığı herkesin omuzlarını çökertecek cinstendir. İşte tam bu noktada toplumun dayanışma duygusu devreye girer.
Bir ülkede çocuklar sahipsiz kalmıyorsa, o ülkenin vicdanının hala canlı olduğu anlaşılır.
Her bağış, bir tedavi masrafını hafifletir, her gönüllü desteği, bir çocuğun uzun hastane günlerinde yüzüne renk katar. Fakat en önemlisi, toplumun bu çocuklara yalnız olmadıklarını hissettirmek için bir çabaya girişmesidir. Çünkü umut, tıpkı ilaç gibi, iyileştirici bir güç taşır. Doktorların çabası tedaviyi yürütür, toplumun desteği ise çocuğun savaşma gücünü besler.
Bugün yardım eli uzatılan bir çocuğun, yarın sağlığına kavuşarak oyun parklarında koşması, bir masanın başında eğitimine devam etmesi, hayata dönüp kendi geleceğini kurması mümkündür.
İyi bir haber aldığında gözleri parlayan bir anne babanın sessizce döktüğü yaşların ardında, çoğu zaman hiç tanımadığı insanların yaptığı iyiliklerin payı vardır.
Bir çocuğun hayatına dokunmak, insanın kendi kalbini onarmasıdır aslında. Belki tek bir bağış bir mucize yaratmaz, ama o küçük katkıların birleşmesiyle mucizeler doğar.
Yeter ki kimse “benim desteğim neyi değiştirir ki” demesin. Çünkü bir çocuğun yaşayacağı yarın, bazen yalnızca tek bir insanın gösterdiği ilgiyle şekillenir.
Lösemili çocuklara destek vermek, bir toplumsal görevden çok daha fazlasıdır, insan olmanın gereğidir. Bir çocuğu yaşatmak, geleceği yaşatmaktır. O çocukların sesi kısılmasın, umutları solmasın, hayalleri yarım kalmasın diye her bireyin omzunda görünmez bir sorumluluk taşır.
Ve bu sorumluluk yerine getirildiğinde, toplumun en karanlık anlarında bile yolunu aydınlatan bir ışığa dönüşür.
Lösemili çocuklara destek, yalnızca maddi bir katkı değil, uzun ve yıpratıcı bir tedavi sürecinden geçen ailelere moral veren, çocuklara umut aşılayan insani bir dayanışma gereğidir.
Toplumun küçük de olsa her desteği, çocukların mücadele gücünü artırır ve onların geleceğe tutunmasına yardımcı olur. Bu yardım, bir ülkenin vicdanının canlı kaldığının en güçlü göstergesidir.
21 Yıldır Maddi Manevi Lösemili Çocuklara Yardım Ediyorum, Sizlerde Lösemiyle Mücadele Eden Çocukların Gülümsemesine Destek Olun, Az Veya Çok Demeyin Katkınızı Esirgemeyin.
Sağlıcakla Kalın.

