Ne Oldu Güvenlik Aklınıza Şimdi mi Geldi !

Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil, Son Günlerde Muhalefetin Açıklamalarıyla Çileden Çıktım, Muhalefetin Hal ve Tavrı Dibelik Rezilliktir…

Rum Kesimi Kıbrıs’ı Hızla Barut Fıçısına Çevirirken, Muhalefetin Hala Daha Federasyon, Barış, Çiçek, Böcek, "Sığnaklar Nerde" Söylemleri Halkımızın Aklıyla Dalga Geçmektir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bölgesel çatışmaların gölgesinde güvenliğini tartışıyor, daha doğrusu tartışmaya çalışıyor, tam da bu dönemde geride bıraktığı en büyük SİYASİ İHANETİ Halkımıza hatırlamak zorundayım.

CTP hükümetinin halkı savunmasız bırakan 2014 tarihli sığınak kararı hafızalardadır.

Sivil Savunma Teşkilatımızın kamuoyuna yaptığı açıklamalar, KKTC genelinde 268 sığınak bulunduğunu ve bunların yaklaşık 200 bin kişiyi barındırabilecek kapasitede olduğunu ortaya koydu.

Bu kapasite, mevcut nüfusumuzun yarısından azına bile yetmiyor.

Üstelik bu sığınakların birçoğu, devletin değil, otel ve özel binaların bodrumlarındadır.

Bunun adı açıkça GÜVENLİK ZAAFIDIR.

Peki Bu Güvenlik Zaafiyeti Zamanla Nasıl Ortaya Çıktı…

CTP Hükümeti Rant İçin 2014 Yılında Halkın Güvenliğini Takas Etmiştir.

Bu zafiyetin mimarı, 2014’te göreve gelen CTP hükümetidir. O dönemde yapılan yasa değişikliğiyle, çok katlı yapılarda sığınak inşası zorunluluğu kaldırılmış, yerine göstermelik bir ödeme sistemi getirilmiştir.

Daha da kötüsü, Sığınak Fonunun yönetimi Sivil Savunmadan alınarak Maliye Bakanlığına devredilmiştir.

BUGÜN PANİK HALKIMIZA PANİK YAPTIRANLAR, DÜN GÜVENLİĞİMİZİ FEDA EDENLERDİR,

BU YÜZDEN AÇIKÇA YAZIYORUM, BUGÜNKÜ HAL VE SÖYLEMLERİYLE BU MUHALEFET ÜLKEMİZDE, KKTC HALKINA, KKTC DEVLETİNE MUHALİFTİR.

2014 yılında CTP Hükümeti 44/2000 sayılı yasada yaptığı değişiklikle ve Siyasi İradesi İle Sığnak Zorunluluğunu Kaldırdı,

Fonun Yönetimini Sivil Savunmadan Maliyeye Devretti,

Gerçek Sığınak Yatırımlarının Tamamını İptal Etti,

Muhalefet bugün çıkıp tatbikat yetersiz, halk bilgilendirilmiyor, risk büyük gibi ikiyüzlü açıklamalar yapıyor.

Bu nasıl bir yüzsüzlüktür !

Siyasi sorumluluk almadan halkı kışkırtmaya çalışan bu zihniyet, geçmişte kendi elleriyle devletin savunma damarlarını kesmiştir.

VE FIRSATINI BULURSA YİNE KESECEKTİR.

O dönemin siyasi söylemlerini hatırlatayım,

Dönemin CTP'li Başbakanı "gerçekten sığınak inşa edilmesine gerek yok" diyerek güvenlik altyapımızı "isteğe bağlı" sisteme çevirdi.

Hatırlatmalara devam edelim...

Yine dönemin CTP Hükümeti "Zorunluluk Yerine" Paket Ödeme" sistemini getirerek inşaat sahiplerinden %0,1'lik sembolik ödeme yeterlidir diyerek, GERÇEK ANLAMDA SAVUNMA TESİSİ PLANLAMASINI TAMAMIYLA SONLANDIRDI.

Bu çifte standart, yalnızca etik bir sorun değil, vatandaşa yönelik dolaylı bir sabotajdır.

Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koymaya çalıştığı Devlet Aklı, Dirayet ve Vizyondur.

Bugünün devlet refleksini temsil eden kişi, Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’dır.

Devletle Dalga Geçen ve Bu Çok Ciddi Durumu Alaya Alansa Muhalefettir.

Sayın Cumhurbaşkanımız, Hem kamuoyuna güven veren bir ses, hem de Mecliste “Hepimiz aynı gemideyiz” diyerek birlik çağrısı yapan liderdir.

Bu çağrıyı küçümseyen alaya alan MUHALEFET, BU TAVRIYLA, SAYIN TATAR’A DEĞİL, DEVLETİMİZE VE HALKIMIZA MUHALİFTİR.

AKLI BAŞINDA SİYASETÇİLER, ORTADOĞU'DAKİ BÖYLE KİRLİ BİR SAVAŞ ORTAMINDA, SİYASİ RANT ELDE ETMEK UĞRUNA, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN UYARILARINI BOŞA DÜŞÜREMEZ.

Tatar, Sivil Savunma Teşkilatı ile iş birliği içinde, 25 Haziranda Gazimağusa’da halk katılımlı sirenli tatbikat organize edilmesini sağlamıştır, aynı zamanda halkı sosyal medya ve radyo anonslarıyla bilgilendirme kampanyasına öncülük etmiştir.

Bir milletin güvenliği havuzlu villalarımızda veya çok katlı rezidanslarımızda değil, ani kriz anında saklanabileceği sağlam duvarlardadır.

Muhalefet, bu duvarları yıkan bir siyaset pratiğidir.

Halkı yalnız bırakan, sonra bu yalnızlıktan politik çıkar üretmeye çalışan bu tür muhalefet, ne vicdanidir ne de meşrudur.

Bugün sığınak nerede diye bağıranlar, dün sığınak zorunluluğunu kaldıranlardır.

Tam bir aymazlık içinde utanmazsınız,

Halk Unutmaz, Tarih Affetmez…

Bu halk, barış zamanında oy isteyen, ama kriz anında HALKIMIZI güvenliksiz bırakanları asla unutmayacaktır.

VE, Bu halk, gölgeye kaçan siyasetçileri değil, öne çıkıp “HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ” diyenleri hatırlayacaktır.