Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümünde yapılan resmi geçit töreninde sahneye çıkan Rum komandoların sloganları, aslında kendi içlerindeki boşluğu ve çaresizliği ortaya koyuyor. “Karpaz’a gireceğiz”, “Bozulmaz yemin, ya hürriyet ya ölüm” gibi sözler, kâğıt üzerinde kulağa kararlı gelse de gerçeğin yanından bile geçmiyor. Çünkü tarihin her döneminde Kıbrıs Türk halkının iradesi, varlığı ve mücadelesi karşısında hayaller hep boşa çıkmıştır.
Bugün bu sloganları atanlar, belki kendi kamuoylarına mesaj vermek, belki de milliyetçi bir heyecan yaratmak istiyorlar. Ancak şunu bilmeliler ki, Karpaz sahillerinde özgürce yaşayan Türk halkı, o toprakların gerçek sahibi olarak dimdik ayaktadır. Bu sloganları atanlar ise oraya bırakın girmeyi, rüyalarında dahi o manzarayı göremezler.
Karpaz, sadece bir coğrafya değil; bir direnişin, bir inancın ve bir kimliğin sembolüdür. Rum tarafı, yıllardır aynı söylemleri tekrarlayarak kendi kendini avutuyor. Onlar avuturken ise adanın bu yakasında yer alanlar, belli makamlara gelenler ve o makamlara oynayanlar hala Federasyon çığlıkları atıyor. Adam ‘Karpaz’a Gireceğiz’ diyor, ‘Bozulmaz yemin, ya hürriyet ya ölüm’ siz hala barış diyorsunuz.
Barış tabi güzel bir söz ama daha dün adanın karşı yakasında bu ırkçı söylemler sloganlar atılırken hala Federasyonu savunmanızın yanında umarım iki çift lafta karşı tarafa laf söyleme cüretinde bulunursunuz. Adamlar bu toprakları savunduğunuz Federasyon çatısı altına almadan bunları söylemelerle yapıyor.
Yazımın sonuna doğru şunları dile getirmek istiyorum; Ne var ki gerçekler çok daha nettir. Adanın kuzeyinde Türk bayrağı dalgalanıyor ve o bayrak inmeyecektir. Onlara küçük bir hatırlatma: Hani Karpaz’a gireceğiz diyorsunuz ya, dikkat edin de oradaki eşekler size depik vurmasın! Çünkü o topraklarda size yer yok. Çünkü KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ tek devlettir. Hayalleriniz sloganlarda kalmaya, gerçekler ise Kıbrıs Türk halkının iradesiyle yazılmaya devam edecek.