Sayın Erdoğan'nın Görüşmesi Sonrası ABD Türkiye Lehine Tornistan Yapıyor...

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın sözleri, aslında yıllardır görmezden gelinen çıplak gerçeği bütün dünyaya ilan ediyor.

Avrupa Birliği, Türkiye’ye ve dolayısıyla Kıbrıs Türk halkına sistematik biçimde saygısızlık ediyor.

NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip, Doğu Akdeniz’de güvenliğin teminatı olan Türkiye’ye Avrupa “stratejik ortak” diyor, ama AB üyeliği söz konusu olduğunda kapıları yüzüne kapatıyor.

Barrack’ın ifadesiyle bu düpedüz Türkiye’ye “SAYGISIZLIKTIR.”

ABD, TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ VE KIBRIS’TAKİ KARARLILIĞINI ANLAMIŞTIR.

ŞANLI TÜRK ORDUMUZUN NATO'NUN EN BÜYÜK 2. GÜCÜ OLDUĞUNU, SAVAŞ KABİLİYETİNİ, KARARLILIĞINI, DÜŞMANLARININ AMANSIZ KORKULU RÜYASI OLDUĞUNU TEYİT ETMİŞTİR.

TÜRKİYE BÖLGESEL BİR SAVAŞTA ÇEKİNCE GÖSTERMEYECEK VE TÜM GÜCÜYLE DÜŞMANLARINA CEHENNEMİ YAŞATACAKTIR.

AVRUPA BİRLİĞİ VE FEDERASYONCU, AKEL’Cİ MAŞRAPPALAR KIBRIS TÜRKÜNÜN İRADESİNİN NE OLDUĞUNU CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE SANDIKTA GÖRECEKLER.

Peki mesele sadece Türkiye midir? Tabiki Hayır.

Avrupanın İkiyüzlü ve sahtekar tavrı Kıbrıs Türk halkının iradesini de hiçe saymanın, kendi geleceğini belirleme hakkını görmezden gelmenin en açık göstergesidir.

Annan Planında Bir “EVETLE” Dünyaya Bağlanıyorduk.

57 YILDIR FEDERASYON GÖRÜŞMELERİ SÜRECİNDE DİBİMİZDEKİ LEFKOŞA'YA BİLE BAĞLANAMADIK.

HER MASAYA OTURDUĞUMUZDA BİR ŞEYLER KAYBETTİK, ÖDÜNLER VERDİK.

Rum tarafını tek taraflı olarak “MEŞRU DEVLETİ” sayan Avrupa, Kıbrıs Türklerini izolasyonlara mahkum edip sonra demokrasi naraları atıyor.

Bu ikiyüzlülüğün Kıbrıs’ta yarattığı tahribatı hepimiz yıllardır yaşıyoruz.

BİZLERİ RUM KOMŞULARIMIZLA BUGÜN SAVAŞIN EŞİĞİNE GETİREN BİZATİHİ EN BÜYÜK SUÇLU AVRUPA BİRLİĞİDİR.

İşte tam da bu noktada Sayın Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması tarihi bir kırılma anıdır.

Çünkü Tatar’ın zaferi, Avrupa’nın çifte standartlarına verilmiş çok güçlü bir yanıt olacaktır. Tatar’ın savunduğu çizgi nettir.

Kıbrıs Türkü artık federasyon masallarıyla oyalanmayacak, kendi devletine sahip çıkacak, Türkiye ile omuz omuza varlığını sürdürecektir.

Halkın iradesi, bu bağımsız ve kararlı duruşu sandıkta onaylanacaktır.

Trump, Erdoğan görüşmesinde gündeme gelen F-35, S-400, nükleer enerji anlaşmaları gibi başlıklar bile Türkiye’nin dünya çapında vazgeçilmez bir aktör olduğunu gösterirken,

İkiyüzlü Avrupa, hala Kıbrıs Türklerini yok saymaya devam ediyor.

Oysa sayın Barrack’ın itiraf ettiği gibi, “Türkiye NATO’nun en büyük müttefiklerinden biri, ama AB onları birliğinde istemiyor.

Siz Böylesine Bir Gücü Neden Avrupa'dan Mahrum Ediyorsunuz.

İşte Avrupa’nın gerçek ikiyüzlülüğü budur.

Kıbrıs Türk halkı ise Avrupa’nın bu oyunlarına karşı geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde net bir mesajını vermiştir.

Ersin Tatar’ı seçerek KIBRIS TÜRKÜ MEŞRU İRADESİNE SAYGI talep etmiştir.

Çünkü meşruiyet dediğiniz şey masa başında dağıtılan unvanlar değil, halkın iradesidir.

Bu irade, devletini sahiplenen, bağımsızlığını koruyan ve Türkiye ile bağını koparmayan bir iradedir.

Bugün artık kimse Kıbrıs Türklerini küçümseyerek, Avrupa’nın lütfunu bekleyen "EDİLGEN BİR TOPLULUK" gibi göremez.

KIBRIS TÜRK HALKI 1968 YILINDAN BERİDİR FEDERASYON GÖRÜŞMELERİNE YETERLİ SABRI TEK TARAFLI OLARAK FAZLASIYLA GÖSTERMİŞTİR.

Bizim meşruiyetimiz kendi halkımızın oylarıyla, kendi devletimizin varlığıyla sağlanmıştır VE ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİM BUNU TAHKİM ETME ZAMANIDIR.

Avrupa’ya düşen, Rum tarafını silahlandırmak ve kışkırtmak değil, Kıbrıs Türkü’nün bu onurlu iradesine saygı göstermektir.

Önünde Sonunda, KKTC VE KIBRIS TÜRKÜNÜN MEŞRU İRADESİNİ YAŞAM HAKKINI VE DEVLETİMİZİ TANIYACAKSINIZ.

YA SEVE SEVE YA SEVE SEVE…