Önce kendi değerlendirmem, Propaganda, Kara, Yeşil, Turuncu Propaganda ne istersa olsun Bu Dönem Bitti. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız Tufan Erhüman’ı IOS Kafede Sabah Kahvesinde Kucaklayarak Tebrik Ettim, Başarılar Diledim,

Türkiye’deki Birçok Televizyon Kanallarınada Bağlanarak Hem Seçimin Analizini Hem de Bölgesel Gelişmeleri Anlattım Videoları Facebook Sayfama Bugünlerde Koyacağım,

Ulusal Birlik Partimizinde Bu Videolardan Çok Faydalanacağını Düşünüyorum,

Özellikle Başbakanlıkta Şubat Ayında Ayrılmam Sonrası Ekonomide Yapılan Büyük Hatalar ve Hesabının İlgili Bakanlara Sorulmaması Bu Seçim Faturasının Kabarmasına Önemli Miktarda Etken Olmuştur,

Rahmetli Demirel’in Meşhur Lafıdır, “Tencerenin Deviremeyeceği Hükümet Yoktur.” Fahiş Hayat Pahalılığına ve İş Dünyasının Acil Yardım Çığlıklarına Kulaklarını Kapayan Ekonomi Bakanlığı 1 Numaralı Sorumludur.

Bunu Bir Kenara Koyalım…

Bu Ülkenin Liyakatlı İş Bilen ve Dürüst Kadrolara İhtiyacı Vardır, Ulusal Birlik Partisi Bu Kadroları Harekete Geçirmelidir, Ulusal Birlik Partisi Tabanı Cumhurbaşkanı Seçiminde Gerekli Cevabı Vermiştir,

Sayın Erhürman’a Verilenler de Sağ Siyasetin Emanet Oylarıdır.

Bu Mesajı Doğru Okuyamayanlar Siyaseten Silinecektir.

Mütevelli Heyeti Üyesi Olmakla Gurur Duyduğum Ulusal Mücadele Vakfımızım Gücü Etkinliği Öngörüsü Karşısında ve Dahi Büyüklerimizin Oy Oranını Nokta Atışı Tahminine Şapka Çıkarıyorum Tebrik Ediyorum,

Gelelim, Gazeteci Ağabeyim Mentorum ve Hocam Sayın Sabahattin İsmail’in Çok Ama Çok Önemli Makalesine sayın Cumhurbaşkanımız Tufan Erhürman hakkında ortaya atılan “Türkiye karşıtı” iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle kendisinin Erhürman’la iki kez yüz yüze, toplam dört saatlik derin bir görüşme yaptığını açıklamaktadır.

Bu görüşmelerde sayın Cumhurbaşkanınmız Tufan Erhürman’ın federasyon müzakerelerine ancak dört ön şart yerine getirildiği takdirde oturacağını söylediğini belirtmektedir.

Erhürman’ın şartları şunlardır,

1. Siyasi eşitliğin ve dönüşümlü başkanlığın kabul edilmesi, her kurumda bir Türk’ün onayının şart olması.

2. Müzakerelerin en fazla bir yıl içinde sonuçlanacak şekilde takvime bağlanması.

3. Müzakerelerin sonuç odaklı olması ve geçmişteki tüm mutabakatların korunması.

4. Rum tarafı masayı terk ederse, KKTC’ye BM güvencesi verilmesi ve ambargoların kaldırılması yönünde taahhüt alınması.

Cumhurbaşkanımız sayın Tufan Erhürman ayrıca, Türkiye’nin garantörlüğüne karşı olmadığını, 2014’te alınan Meclis kararına bağlı kaldığını ifade etmiştir. Rum lider Hristodulidis’in bu şartları asla kabul etmeyeceğini, bu durumun da iki devletli çözümün önünü açacağını sayın Sabahattin İsmail’e dile getirmiştir.

Sabahattin İsmail, bu görüşmelerden sonra sayın Erhürman’ın KKTC’nin bağımsızlığı, Türkiye ile ilişkiler ve garantörlük konusunda bir tehdit oluşturmadığı sonucuna vardığını vurgulamaktadır. Ancak federasyona inanmamakla birlikte, Erhürman’ın yaklaşımını “SAMİMİ” bulduğunu bizlere belirtmiştir.

Makalenin sonunda sayın İsmail, sayın Erhürman’a on maddelik bir görev listesi sunarak yeni dönemde Rum yönetimiyle mücadele, KKTC’de yolsuzlukların soruşturulması, müzelerin ve projelerin tamamlanması, BM Barış Gücü’ne karşı kararlı duruş ve devlet kadrolarında liyakatin sağlanması gerektiğini belirtmektedir.

Sayın Sabahattin İsmail, Rum Başkanı Hristodulidis’in, Cumhurbaşkanımız sayın Tufan Erhürman’ın şartlarını reddetmesiyle birlikte KKTC ve Türkiye’nin elinin uluslararası arenada güçleneceğini, bu durumun İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM tezini güçlendireceğini savunmaktadır.

Hayırlısı Olsun.